Çene Cerrahı ve İmplantoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Ezirganlı, gündelik hayatımızda yaşadığımız diş ağrısı ve gömülü dişler hakkında açıklamalarda bulundu.
Bütün Gömülü Dişlerin Çekilmesi Gerekmiyor
Çene Cerrahı ve İmplantoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Ezirganlı, dişlerimizin ağzımızda olması gereken noktalarda bulunmaması veya sürememesi ile ilgili ”gömülü kalması” şeklinde tanımlama yapıldığını ve bu durumun bütün gömülü dişlerin çekilmesinin gerektiği anlamına gelmediğini söyledi.
Söz konusu dişlerin gömülü kalmasında birçok şeyin etkili olabileceğini belirten Prof. Dr. Ezirganlı, genellikle yer darlığına bağlı olarak dişlerimizin kemik içerisinde gömülü kalabileceğini söyledi.
En Sık 20 Yaş Dişleri Gömülü Kalıyor
3’üncü büyük azı dişi de denilen yirmi yaş dişlerinin en sık gömülü kalan dişler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ezirganlı, bu dişlerin ağzımızda son çıkan dişler olasından ötürü genellikle sürmeleri için gerekli yer bulamadıklarını söyledi.
Bazı zamanlarda nadir de olsa diğer dişlerinde gömülü kaldığın söyleyen Prof. Dr. Ezirganlı, Gömülü dişler yıllarca sorun oluşturmadan kalabilirler. Dişlerin gömülü kalması bazen ciddi sorunlara neden olabiliyor. Özellikle de kısmen sürülmüş alt yirmi yaş dişleri zaman zaman iltihaplanmaya neden olarak, ağız kokusu, diş çürüğü gelişimi ve ağrı gibi çeşitli sorunlar ile hastalar diş hekimlerine başvuruyor. Bu durumdaki dişler mutlaka bir çene cerrahı tarafından çekilmelidir.” dedi.
Kist ve Tümör Gibi Patolojik Durumlar Gelişebilir
Gömülü olan dişlerimizin çevresinde nadir de olsa kist ve tümör gibi patolojik durumların gelişebileceğini ve bu gibi kritik durumlarda mutlaka cerrahi operasyon gerektiğini belirten Prof. Dr. Ezirganlı, bu patolojik durumların sadece yirmi yaş dişleri için düşünülmemesini tüm gömülü dişlerde meydana gelebileceğinin altını çizdi.
Bu durumlara karşı ortaya koyulabilecek olan ameliyatların belli riskler taşıdığını belirten Prof. Dr. Ezirganlı, özellikle alt çene kısmında gömülü kalan dişlerimizin cerrahi çekimlerindeki en büyük riskin, sinir hasarından ötürü alt dudak bölgesinde veya dil kısmında uyuşukluğa sebep olabileceğini ve yine bu uyuşukluğun bazı zamanlarda kalıcı olabileceğini söyledi.
Üst çene kısmındaki yirmi yaş dişlerinin genellikle problem oluşturmadığını ancak alt çenedeki gömülü kalma durumunun daha fazla risk oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Ezirganlı, ”Bazen alt çenede uyuşukluk riskinden kaçınmak için dişin köklerini bırakabiliyoruz. Kron dediğimiz üst kısmını kesip alabiliyoruz. Tabii bunu çok riskli gördüğümüz ya da hastanın düşük de uyuşukluk riskini göze alamadığı, çürük olmayan gömülü dişlerin çekimi için yapmaktayız. Eğer diş çürük veya kist, tümör gibi patolojiler mevcutsa uyuşukluk riski göz ardı edilir. Dişin tamamı çıkarılmalıdır. Kist ya da tümör bırakılmamalıdır.” dedi.
Gömülü dişin çekilmemesi halinde yılda bir röntgen takibi öneren Prof. Dr. Ezirganlı, eğer gömülü dişin bir ortodontist tarafından çekilmesi uygun görülüyorsa, bir çene cerrahisi uzmanı tarafından çekilmesi uygundur diyerek; bazen hastaların isteği üzerine gömülü dişin çekilebildiğini ancak bu gibi durumlarda da en uygun dönemin, diş kökünün gelişimini henüz tamamlamadığı genç yaşlarda yapılması olduğunu ve bu durumun oluşabilecek riskleri minimuma indirmesi bakımından önemli olduğunu belirtti.
Kaynak : DHA