Prof. Dr. Karabudak: Dirençli Yorgunluk MS’e İşaret Edebilir

Prof. Dr. Karabudak: Dirençli Yorgunluk MS'e İşaret Edebilir
Prof. Dr. Karabudak: Dirençli Yorgunluk MS'e İşaret Edebilir
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Multipl Sklerozun (MS) hastalığına dair birçok önemli açıklamalarda bulunan Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Rana Karabudak, ülkemizin diğer Akdeniz ülkeleri gibi orta risk bölgesinde yer aldığını belirtti.

Prof. Dr. Karabudak: Dirençli Yorgunluk MS'e İşaret Edebilir
Prof. Dr. Karabudak: Dirençli Yorgunluk MS’e İşaret Edebilir

Türkiye Orta Risk Bölgesinde

Bağışıklık sistemimiz ile ilişkili bir biçimde gelişen ve merkezi sinir sisteminin bir hastalığı olan Multipl Sklerozun (MS) için bireye özgü belirtileri olabileceğini belirten Prof. Dr. Rana Karabudak, bu konuya ilişkin özellikle nedeni bilinmeyen yorgunluğa dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

MS hastalığının dünya genelinde çoğunluğu genç ve üretken yaşa sahip 2.5 milyon kadar insanı ilgilendiren bir sorun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Rana Karabudak, genetik yapının etkili olduğu MS hastalığı konusunda ülkemizin orta risk bölgesinde yer aldığını belirtti.

Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nde görevli olan Prof. Dr. Rana Karabudak, söz konusu hastalığa yakalanma riski hakkında, genetik olarak yatkın bireylerde çocukluk ve ergenlik döneminin geçirildiği bölgenin ve o süreçte karşılaşılan viral yüklenmenin üzerinde durulduğunu söyledi.

Viral yüklenmeden bahsederken özellikle çocukluk yıllarında suçiçeği, kızamıkçık, EBV- enfeksiyoz mononükleozis etkeni Epstein-Barr virüsü ve uçuk yapan herpes tipi virütik şeklindeki bulaşıcı hastalıklarla karşılaşmanın yatkın olduğu kişilerde MS’in çıkışını kolaylaştırabileceğini belirten Prof. Dr. Karabudak, şunları söyledi;

“Bilim çevrelerinde en çok ağırlık kazanan görüşe göre; Bağışıklık sisteminin de gelişmekte olduğu bu dönemde; henüz tanımlanamamış bir virüsün ya da çeşitli çocukluk çağı virüs hastalıklarının birinin veya birkaçının birlikte görülmesi hastalığa yatkın bireylerde sistemi kırılganlığa itebiliyor. Bu durumun sonuçlarının ise merkezi sinir sisteminde yıllar içinde ortaya çıkabileceği yönünde.”

Hastaların Çoğu Yorgunluktan Şikayetçi

MS hastalığına dair belirtilerin sıklığı ve şiddetinin hastadan hastaya değiştiğine işaret eden Prof. Dr. Karabudak, en ciddisi olmasa da en çok görülen belirtinin yorgunluk olduğunu vurgulayarak özellikle nedeni bilinmeyen dirençli yorgunluğu dikkat edilmesini söyledi.

MS hastalarının yüzde 75’inde yorgunluk en fazla şikayet edilen ilk 3 semptomdan biriyken ve yine hastaların yüzde 20-25’inde ise yorgunluk şikayetinin en fazla dile getirilen yakınma olduğunu belirten Prof. Dr. Karabudak, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;

“MS ilişkili yorgunluğun nedeni çok fazla faktöre bağlanır. Birincisi, tam olarak nedeni anlaşılamayan ve muhtemelen myelin zedelenmesine bağlı uyum mekanizmalarının etkilendiği merkezi yorgunluk denen durumdur. Bu noktada kişi ne iş yaptığından bağımsız olarak erken yorgunluktan şikayet eder. Özellikle ısıya karşı hassasiyet gösteren bu hastalar yaşadıkları durumu enerjide azalma hissi olarak tanımlar. Bir diğer yorgunluk nedeni depresyon olabilir. Depresyon motivasyonu azaltan bir durumdur. Ayrıca uyku uyanıklık dengesini bozarak da çabuk yorulmaya neden olabilir.”

MS’li bireylerin  ve sağlıklı kişilerin tanımlamış olduğu yorgunluk hali arasında bazı benzerliklerin olmasının yanı sıra farklılıkların da gözlemlendiğini belirten Prof. Dr. Karabudak, her iki yorgunluk tipinde de dinlenmeye olan ihtiyacın var olduğunu ve yine motivasyonda azalma ve sabırsızlıkların tanımlandığını söyledi.

Yorgunluk halinin yapılan egzersizler, stres, depresyon ve uzamış olan fiziksel aktiviteler ile arttığını ve bunun yanı sıra dinlenme ve kaliteli bir uyku ile belirgin oranda azaldığını belirten Prof. Dr. Karabudak, MS’li bireylerin tanımlamış olduğu yorgunluk halinin günlük aktivitelere olan etkisinin sağlıklı bireylerde izlenen yorgunluk etkilerine göre çok daha ağır olduğunu söyleyerek açıklamalarına şu şekilde devam etti;

”MS hastalarının aile yaşamları, sosyal ve profesyonel aktiviteleri bu yorgunluktan ileri derecede etkilenmektedir. Yine hastaların tanımladığı yorgunluk fiziksel aktiviteleri mental aktivitelere göre çok daha fazla etkilemektedir. Özellikle sıcaklık artışı ile yorgunluğun artış göstermesi MS yorgunluğu için tipik olarak saptanmıştır.”

Vücut Isısını Artıracak Ağır İşlerden Uzak Durun

MS hastalarının üçte birinde görüldüğü üzere ateşlenme, sıcak ortamlarda bulunmaktan veya zorlayıcı egzersizlerden dolayı ortaya çıkan halsizlik oranında artış yada bazı belirtilerin kötüleşmesi gibi ısı hassasiyeti olarak tanımlanan durumun yaşandığını belirten Prof. Dr. Karabudak, bu hastaların merkezi yorgunluk haline daha açık olduğunu söyledi.

Yukarıdaki sebepten dolayı vücut ısısını aniden artırıcı ağır işlerden ve egzersizlerden kaçınılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Karabudak, ”Ateş olduğunda düşürücü tedbirler hemen alınmalı ve serin ortamlar tercih edilmeli. Bu nedenle yorgunluk şikayeti olan bir MS hastasında; yeni bir atak olup olmadığı, enfeksiyon varlığı, ağrı, uyku düzeni ve duygu durumunda değişiklik yaşanıp yaşanmadığı, kullandığı ilaçlar, yorgunluğa neden olabilecek immün sistemle ilgili hastalıklar araştırılmalıdır. Yorgunluk subjektif bir semptom olduğu için değerlendirilmesi oldukça zordur. Değerlendirme amacı ile pek çok farklı ölçek, test kullanılabilmektedir.” ifadelerinde bulundu.

MS hastalarındaki yorgunluğa karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Karabudak, hastada kuvvet kayıpları varsa şayet tedavisinin planlanmasını, atak dönemlerin ise kesin istirahatin önemli olduğunu söyledi.

Önlemlerle ilgili uzun vadede kuvvet kayıplarına yönelik kişilere özgü fizyoterapi programlarının hazırlanmasını ve bu programlara uyulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Karabudak, şayet hastaya eşlik eden depresyon varsa; medikal tedavi seçenekleri ve psikoterapi yine bireye özgü olarak planlanmalı dedi. Ayrıca bu konuda karbonhidratlı beyaz un ve şeker gibi gıdalardan uzak durarak sağlıklı beslenme kriterlerine uygun hareket etmekte de fayda olduğunu vurguladı.

Kısa aralıklarla dinlenme ve çalışma, gevşeme teknikleri gibi yöntemlerle günü planlamanın önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karabudak, tüm bu önemli açıklamalarını şu sözleriyle sonlandırdı;

”Günün sıcak öğle saatlerinde yorucu aktivitelerden uzaklaşmalıdır. Yorgunluk düzenli egzersizden uzak kalmayı gerektirmez. Unutmayın ki kullanılmayan kas, eklem ve kemik yapıları giderek daha çok sınırlanır. Hareketsizliğe bağlı ek sorunların çıkması bir yana çalışmayan, antrene olmayan bir hareket sistemi her defasında daha çok enerji harcanmak durumundadır. Önemli olan her hastanın kendi durumuna uygun makul, gerçekçi ve düzenli bir hareket planı veya egzersiz ödevi sağlanmalıdır.”

Kaynak : DHA

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Prof. Dr. Karabudak: Dirençli Yorgunluk MS’e İşaret Edebilir

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Merkez Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin