Özellikle yaz aylarının gelmesiyle beraber insanların diyet yaparak bir an önce kilo vermeye çalışması ve bu yönde özellikle diyet türlerini araştırması sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşte bu haberimiz kilo vermek isteyenler için önemli uyarılar içermektedir.
Tanı Konulmamış Bazı Rahatsızlıklar Kilo Vermeyi Engelleyebilir
Diyetisyen İrem Şerolar, bilinçsizce yapılan diyetlere dikkat çekebilmek adına; kilo vermenin bireye özel bir durum olduğunu ve kilo kaybını bir türlü hızlandıramadığından şikayetçi insanların şu durumlara dikkat etmesi gerektiğini belirtiyor.
Kilo vermek isteyen insanların öncelikle bir iç hastalıkları hekimine giderek detaylı bir biçimde kan tahlili yaptırması gerektiğini söyleyen Diyetisyen İrem Şerolar, ”Tanı konulmamış tiroit ve şeker hastalığı, kandaki düşük D vitamini, B12 seviyeleri, demir eksikliği anemisi, hareketsiz yaşam, kortizol kullanımı, düzensiz uyku, stres, sık seyahat yapmak gibi durumlar sağlıklı kilo vermeyi engelleyebilir.” dedi.
Farkında olmadığınız bazı rahatsızlıklarınızın ortaya çıkabilmesi için bir iç hastalıkları hekimine giderek detaylı kan tahlili yaptırmanız en doğrusu olacaktır. İşte Dyt. Şerolar, “Tiroitler, tiroit antijenleri, kan şekeri regülasyonu, insülin direnci, düşük şeker (hipoglisemi) gibi hastalıklara sahip olabilirsiniz. Sonrasında kan değerlerinizdeki vitamin ve mineral değerlerine baktırmak, düşük olanlara göre beslenmenizi planlayıp gerekli takviyelere başlamanız metabolizma hızınıza en güzel destekçiler olacaktır.” diyerek aşağıdaki listede yer alan durumların kilo vermeyi engelleyebileceğini açıkladı.
Sağlıklı bir biçimde kilo vermenizi engelleyebilecek diğer durumlar ise şöyle;
- “Kandaki düşük D vitamini, B12 seviyeleri.
- Demir eksikliği anemisi.
- Sedanter ve hareketsiz yaşam ( oturarak çalışma- araç kullanma).
- Kortizol kullanımı.
- Düzensiz uyku.
- Stres.
- Sürekli tartıya çıkmak.
- Sık seyahat yapmak, düzen kuramama durumu.
- Yüksek şeker tüketimi.
- Alkol kullanımı.”
Sağlıklı bir kişinin kilo vermek deyince aklına hemen bazı diyet türleri, kullanılan bazı makineler, kürler ve detoksların gelmesi doğru bir yöntem olmayabilir. Çünkü Dyt. Şerolar, kilo vermenin bireyin kendisine özel olması gerektiğinin altını çizerek; kilo kaybının en doğru ve sağlıklı yolla sağlanabilmesi için bireyin yaşam şekline uygun bir karbonhidrat, yağ ve protein içeriği ile planlanması ve kişinin kısıtlanmadığı, kendisini yoksun hissetmeyeceği bir beslenme programı ile olması gerektiğini söyledi.
Bilinçsiz Yapılan Diyet Kas Kaybına Neden Olabilir
İnsanların bir an önce kilo vereyim de ne olursa olsun tarzındaki düşünceler ile başladığı ve bir diyetisyene danışmadan ortaya koydukları diyet programlarının vücutlarına ve pek doğal olarak sağlıklarına zarar verebileceği aşikardır.
Diyetisyen Şerolar, insanların hızlı bir şekilde zayıflamak için vücutlarına bilinçsizce zarar verebileceklerine dikkat çekmek adına, “En çok yaz dönemi geldiğinde aşırı kısıtlı kalori içeren tek tip beslenmeler denendiği görülmektedir. Diyetisyen danışmanlığı olmadan sağlıklı besinlerin, özellikle sağlıklı lif ve yağ grubunun diyetten çıkarılması kişilerin bağırsak hareketlerini yavaşlatıp bağışıklıkların düşmesine neden olabilir, hatta kas kaybı bile yaşatabilir.” uyarısında bulundu.
Sağlıklı Bir Biçimde Zayıflamak İçin Şunlar Yapılabilir
Diyetisyen Şerolar, sağlıklı bir biçimde kilo kaybının formülünü ise şu şekilde anlattı;
Bireylerin en doğru şekilde kilo verebilmesi için kaliteli karbonhidratlardan (tam buğday, un veya ekmeği, yulaf, bulgur, karabuğday gibi), sağlıklı pişen protein grubundan (ızgara, haşlama, fırın vb.) ve yine sağlıklı yağ grubundan (zeytinyağı, çiğ kuruyemişler, zeytin, avokado vb.) oluşan, o anki kilosuna göre kalorisi planlanmış ancak kısıtlı olmayan ve zengin açlık hissetmedikleri bir program uygulamaları gerektiğinin altını çizen Dyt. Şerolar, bu açıklamasına ek olarak da hareketin yani egzersizin arttırılmasının hem kasların korunması için hem de kilo verebilmek adını önemli bir destek olacağını belirtti. (Diyet + Egzersiz planlaması için öncelikle son paragrafı okuyunuz.)
Metabolizma hızının kişinin gün içerisinde yaptığı hareketlere, yaptığı spora ve yaşı, genetik yatkınlığı gibi sebeplere ve sahip olduğu hastalıklarla, ilaç ve takviyelere göre değişebileceğini vurgulayan Dyt. Şerolar, bu durumdan ötürü her bireyle ayrı ayrı konuşulması gerektiğine işaret etti.
Metabolizmanızı Nasıl Hızlandırırsınız?
Diyetisyen Şerolar, herhangi bir sağlık sorunu olmayan kişilerin metabolizmalarını nasıl hızlandırabilecekleri konusunda şu önerilerde bulundu;
“Metabolizmanızın çalışma hızını vücut kas kütlesiyle direkt olarak bağdaştıran birçok çalışma yapılmıştır. Düzenli spor ve egzersiz yapıp kas kütlesini artırmak, vücutta yağ yakımını tetiklediğini, kan akışını düzenlediğini ve toksinlerin atımına yardımcı olarak metabolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir. Besinlerle metabolizmayı hızlandırmak maalesef imkânsızdır. Bu yüzden rivayetlere inanmayın. Ancak sağlıklı beslenmek vücuttaki antioksidan mekanizmayı canlı tutacak, basit karbonhidrat tüketmemek metabolizmanızın yavaşlamasını önleyecek bu da dolaylı olarak metabolizmanızın daha hızlı olmasını sağlayacaktır.”
İlk ve En Önemli Adım: Beslenme Düzeninizi Oturtun
Diyetisyen Şerolar, yukarıdaki açıklamaları ek olarak bireylerin diyet öncesi vücutlarını hazırlamaları için yapmaları gerekenleri sıraladı.
- “İlk ve en önemli adım olarak beslenme düzeninizi oturtun. Uyanma saatiniz ve acıkma saatleriniz neler belirleyin, aynı şeyleri yemeye devam etseniz de belirlediğiniz saatlerde tüketin.
- İçeceklerle birlikte aldığınız şekeri bırakın. Çay ve kahveye şeker atmak yerine, şekeri sadece canınızın istediği tatlılardan alarak, rutinde günlük alınan şeker miktarını azaltmış olacaksınız.
- Günlük su tüketiminizi artırın, kendinize hedefler koyun. Belli saatlere kadar küçük miktarlarda su hedefi koymak su tüketiminizi artıracaktır.
- Eve aldığınız ekmek rengini değişin. Kepekli, tam buğdaylı veya çavdar esmer ekmeklerden alın.
- Daha çok hareket edin, asansör yerine merdiven kullanın.
- Alışverişe aç karnınıza çıkmayın, sağlıksız ürün içeren reyonlardan uzak durun ve eve stok yapmayın.”
Peki Yaz Diyetinde Bulunması Gereken Besinler Nelerdir?
Diyetisyen Şerolar, yaz aylarında diyet yapan bireylerin tüketebilecekleri besinleri ise şu şekilde sıraladı;
- Karbonhidratlar (tam buğday, kepekli, çavdarlı un ile yapılmış tüm ürünler (makarna, erişte, krep, poğaça vb…)
- Pilavlar (bulgur, karabuğday, kısır, esmer pirinç veya basmati pirinç pilavı)
- Meyve türlerinin tamamı
- Baklagil yemekleri
- Çorbalar (unsuz, pirinçsiz ve şehriyesiz tercihimiz)
- Yağ grubu -kızartma olmadan- (Zeytinyağı ve Ayçiçek yağı)
- Kuruyemişler (ceviz, badem, fındık, fıstık, kabak çekirdeği, kaju – çiğ ve tuzsuz şekilde)
- Keten tohumu, chia
- Hindistan cevizi ve yağı
- Zeytin, Avokado
- Proteinler: Izgarada, haşlanmış, fırınlanmış veya yapışmaz tavada pişirilmiş kemikli veya kemiksiz et, köfte; tavuk, tavuk köftesi; balık, zeytinyağlı ton balığı.
Tüm bu açıklamaların yanı sıra diyet yapan insanların spor da yapabileceklerini ancak kişinin sağlık durumunun her zaman öncelikli olması gerektiğini belirten Dyt. Şerolar, “Taşikardi veya bir kalp rahatsızlığı var ise doktora danışmadan diyet sürecine spor eklenmemelidir.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Kaynak : DHA