İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ankara Kültür Sanat ve Medeniyet Derneği’nin düzenlediği ‘1960’lar Nostalji Rüyasından Uyanmak’ sergisini ziyaret etti.
Altun, sergiye İletişim Başkanlığı olarak destek verdiklerini belirterek, 1960’ların dünyada birçok değişimin ve dönüşümün yaşandığı bir dönem olduğunu ifade etti. Aynı dönemde batılı tüketim kültürünün yaygınlaşmaya başladığını ve “kültürel devrim” adı altında geleneklerin ve göreneklerin değiştiği bir süreç olduğunu vurguladı. Ayrıca, o dönemde şekillenen batılı tüketim kültürünün Türkiye’ye de adım adım girmeye başladığını söyledi.
Fahrettin Altun: “Cumhurbaşkanının Liderliğinde Vesayet Odaklarına Karşı Kararlı Bir Mücadele Yürütüldü”
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’de yaşanan gelişmeler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı siyasi mücadelesi sayesinde vesayetle mücadele bağlamında önemli kazanımlar elde edildiğini ifade etti. Altun, 2002 sonrasında Türkiye’de gerçekleşen siyasi dönüşüm ve reformlarla birlikte, Cumhurbaşkanının liderliğinde vesayet odaklarına karşı kararlı bir mücadele yürütüldüğünü vurguladı.
Bu kazanımların en belirgin şekilde ortaya çıktığı noktalardan birinin, e-muhtıra süreci olduğunu dile getiren Altun, silahlı kuvvetlerin 2007 yılında Türkiye’de siyasete müdahale etmeye çalıştığını hatırlattı. Ancak Cumhurbaşkanının ve hükümetin kararlı yaklaşımı sayesinde bu müdahale girişiminin bertaraf edildiğini belirtti.
“En Büyük Gayret 15 Temmuz 2016 Tarihinde Ortaya Konmuştur”
Altun, Türkiye için demokrasinin ve halkın iradesinin korunmasına yönelik en büyük gayretin, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimiyle ortaya konulduğunu ifade etti. Bu olayda Cumhurbaşkanının, “Ben milletin iradesinin üstünde bir güç tanımıyorum” diyerek milleti sokaklara ve meydanlara davet etmesi, halkın da bu çağrıya güçlü bir şekilde direniş göstermesiyle Türkiye’de demokrasi dışı unsurların ve vesayetin kendilerine alan bulamayacağının açık ve net bir şekilde kanıtlandığını söyledi.
Fahrettin Altun, Türkiye’deki demokratikleşmenin önemli bir aşamaya geldiğini vurgulayarak, geçmişi anlamanın bugünü anlamak için son derece önemli olduğunu belirtti. Bu yaklaşımla, sergiye destek verdiklerini ifade etti. Sergide özellikle dikkati çekmek istediği bir bölüm olduğunu belirten Altun, bu bölümün “dezenformasyon” başlığını taşıdığını ve 27 Mayıs 1960 darbesine giderken gazetelerin nasıl sistematik bir şekilde dezenformasyon ürettiğini ve bu dezenformasyonun nasıl büyük katliamlara yol açtığını görmek mümkün olduğunu söyledi.
“Dezenformasyon Ne Yazık Ki Türkiye Siyaset Tarihinde Karşılarını, Etkilerini Gördüğümüz Bir Kötülüktür.”
Fahrettin Altun, “Bu nedenle bugün bizim mücadelesini verdiğimiz dezenformasyon ne yazık ki Türkiye siyaset tarihinde karşılarını, etkilerini gördüğümüz bir kötülüktür. Ve dezenformasyonun somut örneklerini burada görebilirsiniz. Dezenformasyon üzerinden yapılan sistematik yalan haberler üzerinden Türkiye’de darbeler yapılmıştır. Yine darbeler meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Katliamlar meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Ve esas itibarıyla bu dezenformasyonu üretenler, bu darbeleri yapanlarla aynı kumaştandır. Ve bu noktada yaptıkları faaliyet gerçek anlamda demokrasi düşmanlığıdır, gerçek anlamda halk düşmanlığıdır, millet düşmanlığıdır. O nedenle bizim bugün ‘yaşasın hakikat’ diyerek verdiğimiz mücadele demokrasi mücadelesidir” şeklinde konuştu.
