Bağırsak Hastalığı Şehirlerde Kırsala Oranla Daha Fazla

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Prof. Dr. Korkut, İBH’nin ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olmak üzere iki türünün olduğunu ve bunların sindirim sisteminin farklı bölgelerini etkilediğini ve kısmen farklı belirtiler gösterdiğini açıkladı. İBH’nin daha çok 20’li ve 30’lu yaşlarda görüldüğünü, ancak hayatın herhangi bir döneminde belirtiler verebileceğini ifade etti. Hastalığın en çok gelişmiş ülkelerde görüldüğünü ve şehirlerde kırsal bölgelere kıyasla daha sık olduğunu belirtti. Ülseratif kolitin görülme sıklığının yüz binde 8 ila 16, Crohn hastalığının görülme sıklığının ise yüz binde 4 ila 8 olduğunu ve hem dünyada hem de Türkiye’de hastalığın görülme sıklığının arttığını söyledi.

Bağırsak Hastalığı Nedir?

Bağırsak hastalığı, sindirim sisteminde bulunan bağırsakların iltihaplanması veya hasar görmesiyle karakterize edilen çeşitli durumları kapsayan genel bir terimdir. Bağırsak hastalıkları, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi kronik iltihabi bağırsak hastalıklarını içerebilir. Crohn hastalığı, sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü etkileyebilen, genellikle bağırsakların enflamasyonuna neden olan kronik bir hastalıktır. Crohn hastalığı, karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, yorgunluk, ateş, deri döküntüleri ve diğer sindirim problemleri gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ülseratif kolit ise kalın bağırsağın (kolon) enflamasyonuna neden olan bir hastalıktır. Bu hastalık, kanlı ishal, karın ağrısı, kilo kaybı, yorgunluk, ateş ve rektal kanama gibi semptomlarla ortaya çıkar.

Bağırsak hastalıklarının kesin nedeni bilinmemektedir, ancak bağışıklık sistemi fonksiyonları, genetik faktörler ve çevresel etkenlerin bir kombinasyonu hastalığın gelişimine katkıda bulunabilir. Bağırsak hastalıkları genellikle uzun süreli ve tekrarlayıcı olabilir ve hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir

Hastalık Tüm Hastalarda Aynı Şekilde İlerlemiyor

Prof. Dr. Esin Korkut, hastadan hastaya İBH belirtilerinin değişiklik gösterebileceğini ifade etti. Sık tekrar eden ishal, sık tuvalet ihtiyacı, yorgunluk hali, karında ağrı ve kramp, kanlı dışkılama, iştahsızlık ve istemsiz kilo kaybının hastalarda en sık karşılaşılan belirtiler olduğunu belirtti. Ancak hastalığın seyrinin tüm hastalarda aynı olmadığını vurguladı. Hastalık belirtilerinin durumun ciddiyetine bağlı olarak değişebileceğini söyledi. Bazı hastalarda ılımlı bir seyir gözlenebileceğini ancak bazı hastalarda belirtilerin çok şiddetli olabileceğini ve sık alevlenmeler nedeniyle yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğini belirtti.

Hastalığın tanısının konulmasının hastanın şikayetlerinin dinlenmesi, fizik muayenesi, kan ve dışkı tahlili, kolonoskopi, bağırsak mukozası biyopsisi, bilgisayarlı tomografi veya MR gibi testlerin sonuçlarına dayandığını söyledi. İnflamatuvar bağırsak hastalıklarında ilk tedavi seçeneğinin genellikle ilaç tedavisi olduğunu ifade etti.

Hastalığı Kontorl Altına Almak Gerekiyor

Prof. Dr. Esin Korkut, çoğu hastada ömür boyu tedavi gerekebileceğini belirtti. Tedavi seçiminin hastanın yaşına, hastalığın şiddetine, sindirim sistemi içindeki yaygınlığına ve sindirim sistemi dışındaki belirtilerin varlığına bağlı olarak planlandığını söyledi. Hastaların çoğunda başlangıç aşamasında ilaç tedavisi uygun olsa da bazı hastalarda tanı anında cerrahi tedavilerin gerekebileceğini belirtti. Bu nedenle, hastalığın seyrini kontrol etmek ve ilaçların etkinliklerini değerlendirmek için hastaların belirli aralıklarla kontrol muayenelerine ve testlere gitmeleri gerektiğini söyledi.

Hastalık İçin Uygun Tedavi Önemli

Prof. Dr. Esin Korkut, konuşmasını cerrahi müdahalenin hangi durumlarda gerektiğine dair bilgiler paylaşarak tamamladı. İlaç tedavisi alan hastalarda yeterli yanıt alınamayan durumlar, tedavi ile iyileştirilemeyen fistül oluşumu, bağırsak tıkanıklığı veya yırtılması gibi durumlarda cerrahi tedavi seçeneklerinin kullanıldığını belirtti.

Prof. Dr. Korkut, İBH’da doğru tanı ve uygun tedavinin önemli olduğunu vurguladı.  Prof. Dr. Korkut, İBH’nin multidisipliner bir yaklaşım gerektiren bir hastalık olduğunu söyledi. Gastroenterologlar, cerrahlar, patologlar ve radyologların bir araya gelerek hastaların tanı ve tedavi süreçlerinde aktif bir rol oynaması gerektiğini belirtti. Bu şekilde, hastaların bireysel ihtiyaçlarına ve hastalığın özelliklerine göre uygun tedavi planları oluşturulabileceğini ve en iyi sonuçların elde edilebileceğini ifade etti. İBH hastalarının desteklenmesi ve toplumda farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı. Hastalığın yaygınlaştığına dikkat çekerek erken teşhisin ve etkili tedavinin önemini vurguladı. Toplumun genelinde İBH hakkında doğru bilgilendirme çalışmalarının yapılması ve hastaların yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yönelik destek sağlanması gerektiğini belirtti.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bağırsak Hastalığı Şehirlerde Kırsala Oranla Daha Fazla

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Merkez Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin