Ak Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, İzmir’de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin sivil toplum temsilcileriyle buluştu. Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimleriyle ilgili değerlendirme de bulunan Binali Yıldırım, ‘’28 Mayıs’ta Türkiye kazanacak. Parti seçiminden büyük boyut kazandı. Partiler değil, Türkiye’nin geleceği yarışıyor. Seçimin kaybedeni Amerika ve Avrupa ülkeleri olacak. FETÖ terör örgütü ve bölücü PKK seçimi kaybedecek’’ ifadelerini kullandı.
Ak Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, İzmir ziyareti kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge temsilcileri ile bir araya geldi. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderlerinin yer aldığı programın ana gündem maddesi 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimleri oldu. Türkiye’nin ezilen ve mağdur ülkelerin hislerine tercüman olduğunu ifade eden Binali Yıldırım, ‘’Dünyada belirsizlik ortamı bulunuyor. Bu belirsizlik içerisinde güçlü bir lidere ve siyasi tecrübeye ihtiyaç var. Türkiye’nin 21 yıl içerisinde biat eden bir ülke olmaktan çıktığını söylüyorlar. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesini istemiyorlar. Cumhurbaşkanımız, 200 devlet başkanının katıldığı Birleşmiş Milletler toplantısında ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dedi. Tayyip Erdoğan bu sözleri söyledikten sonra diğer ülkelerin başkanları da aynı ifadeleri kullanabildi. Türkiye’nin güçlü bir lideri var. Cumhurbaşkanımıza haksızlık yapılıyor. Tayyip Erdoğan ve arkadaşları hiçbir şey yapmadıysa akan kanı durdurdu, terörü kontrol altına aldı. Bu seçimde artık partiler değil, Türkiye’nin geleceği yarışıyor. İzmir’de kazanacak Türkiye’de kazanacak. Kaybeden ise FETÖ, PKK ve onların arkasındakiler olacak. Bizim terör örgütleriyle mücadelemiz devam edecek’’ dedi.
Türklerin ve Kürtlerin PKK Sorunu Var
Ak Parti hükümetinde 12 yıl boyunca Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yaptığını belirten Binali Yıldırım, ‘’Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde altyapıdan sağlığa, eğitim hizmetlerine kadar eksiklikleri giderme fırsatımız oldu. Terörden başını kaldıramayan insanlarımız, ‘Devlet Doğu’ya bakmıyor’ duygusuna kapılıyordu. Kardeşliğimiz zarar görüyordu. Doğu ve Batı arasında kutuplaşma ortamı vardı. İktidarımız boyunca yaptığımız onca iş arasında en önemlisi terörü ülke gündeminden düşürmektir. Türklerin de Kürtlerin de PKK diye bir sorunu var. Biz biriz ve kardeşiz. Yaşadığımız ortak topraklarda birbirimizin mezhebini ve etnik kimliğini sormayacağız. Rabbimiz, peygamberimiz ve mukaddes kitabımız bir. Bu topraklarda akit yaptık. Kardeşliğimizi büyütmek için enerjimizi kullanmalıyız. Ayrılıklar bize zarar verirken; kardeşlik ise gücümüzü artırmaktadır’’ şeklinde konuştu.
‘’Bir Milyon Mülteci Gidecek Noktaya Geldi’’
Ak Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım mülteci sorunuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bir milyon mültecinin gidecek noktaya geldiğini belirten Başkanvekili Binali Yıldırım, ‘’Bu topraklar bizim kaderimizdir. Başka bir yere gitme şansımız olamaz. Göçmenlerle ilgili konu istismar ediliyor. Keyfi bir şey değil. Göçmenler gidecekler, hepsinin planını yaptık. Lakin, göçmenlerin gitmesi için yaşam korkularının olmaması gerekiyor. Bir insanı bile bile ölüme göndermek insanlığa sığmaz. Sınırda bir kuşak oluşturduk. 910 km ve 35 metre derinliğinde güvenlik kuşağımız var. Akdeniz’den Kamışlı’ya kadar güvenlik kuşağı uzanıyor. Evler ve okullar inşa edildi. Polisimiz eğitildi, kamu hizmetleri hazırlandı. Göçmenler peyderpey gidiyorlar. İran da Rusya da Suriye’de ülkenin tamamına hitap edebilecek bir yönetim için çalışıyor. Şu anda Esad, Suriye’nin yalnızca 3’te 1’ine hakim. Vatan, başka hiçbir şeye benzemez elbette gidecekler burada kalacak değiller. Bizim vatandaşlarımız hak ettiği imkanları göçmenlere verecek değiliz. Bu konu abartılıyor ve istimar ediliyor. Bir milyon mülteci ülkemizden gidecek noktaya geldi. Bu süreci Cumhurbaşkanımızın kuracağı yeni hükümet takip edecektir.
‘’Ekonomik Sıkıntıları Yok Sayamayız’’
Enflasyon’un ülkede olabilecek en kötü şey olduğuna dikkat çeken Ak Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Ekonomik sıkıntıları göz ardı edemeyiz. Bu sıkıntı sadece Türkiye’nin değil; dünyanın sıkıntısıdır. Covid-19 salgınından sonra ortaya çıktı. Enflasyon nedir sorusunun yanıtını bilmeyen ülkelerde 10 kat enflasyon çıktı. Türkiye ise 70’li, 80’li ve 90’lı yıllardan yüksek enflasyon tecrübesine sahip. Bu yüzden meseleye sakince yaklaşabiliyoruz. Enflasyonu kontrol altına almamız gerekiyor. Enflasyon servet transferidir. Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. 28 Mayıs’ta sandıktan çıkacak güçlü iradeyle Cumhuriyetimizin 100. Yılında iyi bir çıkış yakalayacağız.’’
(DHA)