İstanbul‘da özel bir bankanın şube müdürü, bir iş insanından ve spor camiasından bazı isimlerden dolandırıcılıkla suçlanıyor.
Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’ın, iş insanından aralıklı dönemler içinde bankaya yatırması için 5 milyon dolar teslim aldığı ancak söz konusu tutarların daha sonra iş insanının hesabında olmadığının anlaşılması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edildiği öğrenildi.
Başlatılan soruşturma sonrasında tutuklanan şube müdürü Erzan, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Erzan’ın, sadece iş insanından değil, spor camiasından bazı isimleri de benzer yollarla dolandırmaya kalktığı iddia ediliyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan avukatlar, müvekkillerinin büyük bir dolandırıcılık olayının mağduru olduğunu belirterek, adli makamların en kısa sürede konuya ilişkin adil bir karar vermesini beklediklerini söyledi.
Banka yetkilileri ise konuyla ilgili olarak yaptıkları açıklamada, konunun hukuki sürecinin devam ettiğini ve işlemlerin adli makamların takibi altında olduğunu ifade etti.
Konuya ilişkin olarak Avukat Dr. Rezan Epözdemir yazılı olarak açıklama yaptı
“Denizbank A.Ş. tarafından kamuoyun yapılan açıklamanın içeriği açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir. Şöyle ki;
Müşteki mudi müvekkiller tarafından Denizbank A.Ş.’nin Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’ne yapılan ödemelerin tamamı banka içerisinde ve bizatihi şube müdürünü odasında gerçekleştirilmiştir.
Yapılan ödemelere ilişkin bankanın kaşesi ve şube müdürünün ıslak imzası ile antetli kağıda yazılı gerekli resmi belgeler alınmıştır.
Halihazırda tutuklu bulunan Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü S.E., bankanın kurumsal bir fonunun olduğunu, bu kurumsal fonun Denizbank’ın adı iki yöneticisi tarafından yönetildiğini ve fonun başında bu iki ismin olduğunu mudi müvekkillere söylemiş ve müvekkillerden parayı Denizbank A.Ş.’nin kurumsal fonuna yatırılmak üzere tahsil edilmiştir. Bu husus, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürüyen dosyadaki şüpheli ifadesi ve müşteki mudi müvekkillerin beyanları ile sabittir.
Gelinen aşama itibarıyla söz konusu eylemlerin;
Ceza Hukuku Bakımından:
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160/1-2 maddelerinde yer alan ‘Bankacılık Zimmeti’ suçu olduğu dosya kapsamı ve Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin yerleşmiş, kesinleşmiş içtihatları ile sabittir.
Özel Hukuk Bakımından;
Bankanın tüzel kişilik olarak, müşteki mudi müvekkillerin zararlarının tamamından 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. Maddesinde yer alan ‘Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk’ ve 66. Maddesinde yer alan ‘Adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu’ uyarınca sorumlu olduğu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı kararları ile tartışmaya yer vermeyecek kadar aşikardır.
Denizbank A.Ş.’nin yapmış olduğu kamuoyu açıklaması, dosya münderecatı, deliller, olayın gerçekleşme biçimi ve ifadelerle örtüşmemektedir. Maddi gerçeklerle örtüşmeyen söz konusu açıklama, Denizbank A.Ş. yöneticilerinin hukuki ve cezai sorumluluktan, Denizbank A.Ş.’yi ise tüzel kişilik olarak hukuki sorumluluktan kurtarmak amacıyla yapılmıştır.
Tarafımızca hukuki ve cezai yolların yanı sıra BDDK nezdinde gerekli idari yollara da başvurulmuştur.
Denizbank A.Ş. tarafından yapılan mezkur açıklamaya istinaden işbu açıklamanın yapılması zarureti hasıl olmuştur ve an itibarıyla hukuki, idari ve cezai süreç devam etmektedir. Maddi gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır.”