MHP lideri Devlet Bahçeli, TBMM’nin 28. döneminde yapılan ilk grup toplantısında konuşma yaptı.
Bahçeli, yeni yasama döneminin Türk milleti, Türkiye, siyasi partiler ve demokrasi için hayırlı olması temennisinde bulundu. Bahçeli, seçim sonrasında 6 gün içinde yeni kabinenin göreve başlamasının Türkiye için önemli bir gelişme olduğunu belirtti. Bu durumun aynı zamanda kökleşmiş siyasi istikrarın somut bir göstergesi olduğunu vurguladı. Türkiye’nin siyasi kriz yıllarını geride bıraktığını, derin anlaşmazlıkların, sert gerilimlerin ve gergin bekleyişlerin artık sona erdiğini ifade etti. Koalisyon hükümetlerinin kurulamadığı, kurulsa bile işleyemediği ve tartışmalı olduğu dönemlerin geride kaldığını söyledi. Bahçeli, parlamenter sisteme geri dönme arzularının suya düştüğünü ve milletin bu siyasi hedeflere güvenmediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerini bir referandum olarak gören partilerin yanıldığını ve kaybettiğini ifade etti. Milletin her iki seçimde de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni onayladığını ve geleceğini bu sistemde parlak gördüğünü net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye’nin yönetim hayatındaki denge ve düzenin kurumsallaştığını belirterek, siyasi iktidar yapısının bir rejim içinde oluştuğunu ve meşruiyetini inançlardan ve halk iradesinden aldığını ifade etti. Türk milletinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki kabineye ve bu kabinenin içinde yer aldığı yönetim sistemine inandığını ve onay verdiğini belirtti. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geçmiş iki seçimden güçlenerek çıktığını ifade etti.
Devlet Bahçeli: “Türk Milleti, 14 Mayıs Ve 28 Mayıs’ta Dosta Güven, Düşmana Korku Saldı”
Devlet Bahçeli, Türk milletinin 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde dostlarına güven verdiğini, düşmanlarına ise korku saldığını ifade etti. Türkiye’nin aleyhine hesap yapanların, projeler yazanların ve fırsat kollayanların şaşkına döndüğünü ve bağlantılarının kopmuş şamandıralara dönüştüğünü belirtti. Küresel güç odaklarının arkasına saklananlar, istismar ve ihanet masasında oturanlarının yanıldığını, yabancılaştığını ve yanlışa ve yalana gömüldüğünü ifade etti. Aynı şekilde terör örgütleriyle yol yürüyenlerin, zalimlerin gizli ajandasına hizmet edenlerin sandığın dibini boyladıklarını ve yıkıma dönüştüklerini söyledi.
Devlet Bahçeli konuşmasında, 14 Mayıs öncesinde MHP’ye karşı gerçekleştirilen sistematik tahrikler ve artan husumete dikkat çekti. Bu kara kampanyaların amacının MHP’yi zayıflatmak olduğunu ancak, MHP’nin 5 milyon 484 bin 820 oy sayısı ve yüzde 10,07 oy oranıyla bu şeytani planları altüst ettiği ve şiddetli iftiraları boşa çıkardığını belirtti. Bahçeli, bu sonuçların MHP’nin başarısı ve saygınlığı olduğunu belirtti.
Bahçeli, MHP’nin elde ettiği başarıyla birlikte, partinin 50 milletvekiliyle Türk siyasetinin kilit ve stratejik aktörü haline geldiğini ifade etti. Bu durumun, MHP’nin güçlü bir konuma sahip olduğunu ve etkili bir şekilde siyaset yapabildiğini gösterdiğini belirtti. Bahçeli, bu başarının önemine değinerek, partinin daha fazla milletvekili sayısına ve siyasi desteğe ulaşmak için neler yapması gerektiğini değerlendirmek ve bu yönde çalışmalar yapmak gerektiğini belirtti.
Devlet Bahçeli, 14 Mayıs Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarını analiz etmek, milletvekili çıkaramadıkları seçim çevrelerini gözden geçirmek ve daha fazla başarı elde etmek için tedbirler almanın önemine değindi. Partinin yerinde sayamayacağını, mevcut durumun yeterli olmadığını ve her zaman daha fazlasını hedeflemesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, MHP’nin önümüzdeki seçimlere hazırlanmak için yoğun bir çaba sarf ettiği ve insanüstü bir emek harcadığını ifade etti.
“Söylenen Söylenmiş, Herkes Eteğindeki Taşı Dökmüştür”
Devlet Bahçeli, seçim gündeminin geride kaldığını vurgulayarak, söylenmesi gereken her şeyin söylendiğini ve milletin kararını belgelediğini ifade etti. Türk milletinin, 5 yıllık süre zarfında siyasi yetkiyi Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a vererek takdir hakkını bu yönde kullandığını belirtti. Ayrıca, Bahçeli muhalefet partilerine seslenerek, milli ve ahlaki siyaset ilkelerini benimsemeleri gerektiğini ve Türkiye’nin çıkarlarını gözetmeleri gerektiğini vurguladı.
Devlet Bahçeli konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrası katıldığı bir TV programında yaptığı açıklamalara da değindi. Bahçeli, muhalefet partilerinin kendi iç sorunlarıyla uğraşması gerektiğini ve birbirlerini tüketmeden orta yol bulmaları gerektiğini söyledi. Kulislerin ateşlenmesi ve lobilerin iştahlanmasının muhalefetin iç meselesi olduğunu belirtti.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun köylüler ve TRT’ye yönelik sözlerini eleştirerek, CHP Genel Başkanı’nın hala milletin mesajını anlamamış olmasının üzüntü verici olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu’nun televizyon kanalında yaptığı açıklamaları tarihi bir hatayı ve şuur kaybını yansıttığını belirtti. Köylüleri suçlamak, aşağılamak ve hor görmek, demokrasiye, milli iradeye, insani değerlere ve mirasa karşı keskin bir saldırıdır ve bu konuda özür dilemesi gerektiğini vurguladı.
“İtibar Ve İnandırıcılıklarını Spot Piyasaya Düşürdüler”
Bahçeli, ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da eleştirerek, seçimden sonra yaptıkları açıklamaların sorumluluklarını taşıdıkları kentlere zarar verdiğini ve itibarlarını düşürdüğünü belirtti. Devlet Bahçeli, İmamoğlu ve Yavaş’ın dolduruşa geldiklerini ve nefislerine yenik düşerek siyasetçi veya adam olamayacaklarını ifade etti.
Devlet Bahçeli, yeni anayasa konusunda MHP ve Cumhur İttifakı’nın Türkiye’ye geniş katılımlı, kapsayıcı, demokratik nitelikli ve milletin özlemlerini yansıtan bir anayasa kazandırmak için çalışmaya hazır olduklarını belirtti. Cumhuriyetin 100. yılında 100 maddelik bir anayasa teklif metinlerinin hazırlandığını ve müzakere için hazır olduğunu söyledi. Bahçeli, yeni anayasa çalışmalarını tamamlamış olmanın sevincini yaşadıklarını ifade etti.
Ayrıca Bahçeli, asgari ücret ara zammı konusunda da açıklamalarda bulundu. Asgari ücretle geçinen kardeşlerimizin, emeklilerin, memurların ve toplumun her kesiminin insanca yaşayabilecekleri ücret ve maaş seviyelerine çıkarılmasını desteklediğini ve üzerlerine düşen her şeyi yapacaklarını söz verdi.
Göç konusunu da ele alan Bahçeli, göçün insanlığın üstesinden gelemediği ana sorunlardan biri olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu alacakaranlık dünya panoraması karşısında önümüzdeki yüzyılda damga vurmayı hedeflediğini ifade etti.
