Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, katıldığı canlı yayında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitinginde yaşanan saldırıya değindi. Varank, AK Parti’nin bu ülkede şiddetin en fazla yaşandığı parti olduğunu, ancak muhalefeti yanlarında göremediklerini belirtti. “Siyaset ve miting meydanlarında şiddet kabul edilemez” diyen Varank, yaralanan arkadaşlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Polisin müdahale etmediği bir durumun olamayacağını da vurguladı.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erzurum’da gerçekleştirdiği miting sırasında taşlı saldırıya uğramıştı. İmamoğlu’nun konuşma yaptığı sırada seçim otobüsü taşlanmış ve konuşması yarıda kesilerek alandan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Yaşanan olaylarla ilgili olarak hükümet kanadından ilk açıklama ise Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından yapılmıştı. Varank, şiddetin kabul edilemez olduğunu ve polisin müdahale etmediği bir durumun olamayacağını belirtmişti.
Şiddete Karşı Taviz Verilmemesi Gerekiyor
Mustafa Varank, katıldığı canlı yayında, siyasi şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgularken, Hopa’da yaşadığı olayı hatırlatarak, seçim meydanlarında şiddete asla yer olmaması gerektiğini ifade etti. Varank, siyasi partilerin şiddeti kınaması gerektiğini ve herhangi bir şekilde ikircikli bir tavır sergilenmemesi gerektiğini söyledi. Kendisinin de Bursa’daki mobil LED ekranına HDP’liler tarafından saldırıya uğradığını belirten Varank, bu tür olayların kabul edilemez olduğunu ve şiddete karşı taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Hopa’da Cumhurbaşkanı ile beraber seçim otobüslerinin taşlandığı olayı hatırlatan Varank, o dönemde hiçbir siyasi partinin olayı kınama gereği bile duymadığını ifade etti. Siyaset meydanlarında şiddetin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu ve seçimlerde sağduyunun hâkim olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Mustafa Varank, ‘’Siyasi Şiddeti En Çok Yaşayan Parti Olduğumuzu Düşünüyorum’’
Mustafa Varank: “Biz bu ülkede siyasi şiddeti en çok yaşayan parti olduğumuzu düşünüyoruz. İl başkanlarımız doğuda ve güneydoğuda kaçırıldı ve şehit edildi. Ancak hiçbir zaman muhalefeti yanımızda göremedik. Geçmişte yaşanan bu tür olaylar hakkında bilgim yok, ancak benzer durumlarla karşılaştığımızda hiçbir zaman muhalefetin yanımızda olmadığını hissettik. İstanbul’da İYİ Parti binasına yapılan saldırıda bizim hiçbir dahlimiz olmadığı halde suçlanmaya çalışıldık. Meral hanım gibi siyasi rakiplerimiz, bizimle ilgisi olmayan konularda bile bize hesap sormaya çalıştılar. Ancak bizim il başkanlığımıza yapılan saldırılarda bile, muhalefetin desteğini göremedik. Bizim kuralımız, kaideimiz ve söylememiz gerekenler bellidir. Biz şiddete karşıyız. 21 yıldır ve 15 seçim boyunca, yapmamız gerekeni vatandaşlarımıza sandıkta ve sokakta ikna ederek anlatıyoruz. Eğer burada bir hata olduysa, arkadaşlarımız yaralandıysa, geçmiş olsun diyorum.”
Şiddeti Kınayın Ve Şiddetin Kullanımına Asla İzin Vermeyin
Siyasette şiddetin hiçbir zaman kabul edilemeyeceğinin altını çizmek istiyorum. Hangi parti olursa olsun, şiddetin kullanılması yanlış ve tehlikelidir. Seçim meydanlarında, mitinglerde herkes fikirlerini özgürce ifade edebilmeli ve tartışabilmeli, ancak bu konuşmalar ve tartışmalar şiddete başvurmadan yapılmalıdır.
Bütün siyasi partilere çağrım şudur: şiddeti kınayın ve şiddetin kullanımına asla izin vermeyin. Seçim meydanlarında asla şiddetin yer almaması gerekiyor. Herkesin görüşlerine saygı duymalı ve hoşgörülü bir şekilde diyalog kurmalıyız. Bu şekilde birlikte yaşayabileceğimiz, barış ve huzur içinde bir Türkiye inşa edebiliriz.
Bakan Varank, Erzurum’daki olaylara polisin müdahale etmediği yönündeki iddialara karşı şöyle cevap verdi: “Böyle bir şey olamaz. Polisin müdahale etmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Polis görevlidir ve görevini yerine getirmekle yükümlüdür. Eğer bir görev ihmali söz konusu ise, sorumluluk yine polisteki ilgililerde olacaktır. Polis, böyle bir duruma asla müsaade etmez.””