Yapay zekâ her geçen gün hayatımızdaki birçok noktaya etki etmeye başlamış durumda. Hem meslek alanlarındaki hızla ilerlemesi hem de günlük yaşantımızda şahsi olarak kullanımlarda gösterdiği başarılarla insanların beğenisi topluyor. Peki sadece faydalı mı? Yapay zekânın zararları yok mu? İşte bu haberimizde Öğr. Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Yılmaz, yapay zekâya dair önemli açıklamalarda bulunuyor. İşte detaylar.
Tehdit ve Şantaj Yoluyla Para İstiyorlar
Öğr. Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Yılmaz, yapay zekâya dair önemli açıklamalarda bulundu. Görüntü yoluyla insanları tehdit ederek ve şantaj yoluyla para istemenin bir dolandırıcılık türü olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, bu dolandırıcılığı yapan insanların daha önceden video görüntülerini oynatarak günümüzde ise deepfake ile sahtekarlığı yaptıklarını söyledi.
Yapay zekâyı bahsedilen dolandırıcılık türünde kendilerini kadın gibi tanıtarak kullanan dolandırıcıların, hazırladıkları yapay zekâ görüntülerini konuşturarak insanları kandırdıklarını belirten Doç. Dr. Yılmaz, karşıdaki insanın kamerasını açmalarını sağlayıp; görüntüleri kaydederek tehdit ve şantaj yoluyla para isteyebiliyorlar dedi.
Yapay zekânın insanlara özgü bazı niteliklere sahip olan bir yazılım türü olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yılmaz, bu yazılım türünün algılama, öğrenme, iletişim kurabilme, sorgulama ve kara verme gibi bazı önemli niteliklerinin bulunmasının bildiğimiz diğer yazılımlardan daha farklı kılınmasına sebep olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Yılmaz, yukarıdaki açıklamalarına ek olarak ise tüm dünyanın önemli bir yol ayrımında olduğunu vurgulayarak; ”Yapay zekâ acaba insanların refahını artıracak ve daha adil paylaşımı sağlayacak bir araç mı olacak, yoksa gelir ve diğer eşitsizlikleri artıracak bir teknolojik güç mü olacak?” diye sordu.
Teknolojik Açıdan Büyük Bir Güç
Doç. Dr. Yılmaz, ülkemizde TÜBİTAK merkezli yapay zekâya yönelik çalışmaların yapıldığını belirterek; yapay zekânın ülkelerin geleceği ile ilgili önemli bir teknolojik yapı olduğunu ve Türkiye’nin yazılım alanında geri kalmaması gerektiği gibi bu tür yeni teknolojik alanlarda da geri kalmamasının öneminden bahsetti.
Yapay zekânın şayet suç önleme amacında geliştirilen programlarda kullanılmasıyla yüzde 90 oranında suçları önlediğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, güvenlik güçlerinin ellerinde bulunan veya internet ortamındaki birçok veriyi bir araya getirerek çoklu analiz yapmaları konusunda imkan sağlıyor dedi.
Doç. Dr. Yılmaz, yapay zekânın suç önemle konusunun dışında; suç işlemek adına da büyük bir teknolojik avantaj sağladığını söyleyerek; bu yazılım türünün çok büyük bir güç olduğunu ve bu gücü elinde bulunduran insanların iyi şeyler için de kötü şeyler için de kullanabileceğini ifade etti.
Günümüzde ise bu yazılımı en çok ses veya görüntüyü işleme ve bazı sahte içerikleri üretebilmek ve bu üretimleri farklı amaçlarla kullanmak gibi eylemlerin gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz, siyasette rakipleri saf dışı bırakmak, ekonomide ise firmalar arasındaki rekabette kullanılabildiğini görmekte olduklarını söyledi.
Yapay Zekânın Kullanıldığı Dolandırıcılık Türleri Var
Doç. Dr. Yılmaz, yapay zekânın şuanda kullanıldığını görmekte oldukları ve ilerleyen süreçlerde de karşılaşabilecekleri daha birçok dolandırıcılık türü olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı;
“Bunlardan birincisi romantizm dolandırıcılığı diye adlandırılan dolandırıcılık türü. Sosyal medyadan ya da çeşitli platformlardan tanışan kişiler arasında duygusal bağ kurulmasıyla oluşan bu türde, sevgililiğe doğru ilerleyen bir ilişki sürecinde maddi olarak kişiden istifade edilir. ‘Tinder avcısı’ ismindeki belgeselde de bahsi geçen konu gayet net bir şekilde anlatıldı. Amerika’da ve Avrupa’da orta yaş üstü kadınları hedef alan ve FBI’ın radarında da olan romantizm dolandırıcılığında 2021 yılının resmi rakamlarına göre yaklaşık 1 milyar dolar kayıp olmuştur. İkincisi, sosyal mühendislik dolandırıcılığıdır. Burada ise bir kurgu ile insanlara rol veriliyor ve o rolü oynaması sağlanıyor. Böylelikle Türkiye’de gördüğümüz örneklerde dolandırıcılar kendisini savcı ve polis olarak tanıtıyor ve insanlardan maddi menfaat elde etmeye çalışıyorlar. Deepfake, yapay zekâ ve dolandırıcılık ilişkisinde önemli bir kavram. Burada sesin, hem görüntünün ve videonun benzer bir şekilde üretilmesi hem de mevcut görüntünün değiştirilmesi söz konusu. Deepfake günlük hayatta, dolandırıcılık başta olmak üzere birçok durumda kullanılabilir. Örneğin; dolandırıcılar, yakınınızın sesini taklit ederek onun kaçırıldığına sizi ikna edebilir ve fidye isteyebilir. Gerçekte böyle bir olay yokken deepfake teknolojisiyle insanlara gerçekmiş gibi yansıtılabilir.”
Tatil Rezervasyonu Yaptırırken Dikkatli Olun
Doç. Dr. Yılmaz, yapay zekânın kullanılarak yapıldığı ve insanların dikkat etmesinin önemli olduğu bir dolandırıcılık türünden daha bahsederek; dolandırıcılık konusunun bir diğer türünün ise tatil rezervasyonlarında yapıldığını söyledi.
İnsanların tatil yapabilmek için doğal olarak rezervasyon yaptırdıklarını ve bu süreçte önlerine çıkan aslında öyle bir tatil köyünün olmadığı sahte tatil paketlerinin sunulduğunu veya tatil köyünün gerçek ancak rezervasyonun sahte biçimde yaptırılmaya çalışıldığını söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, bu tür dolandırıcılığa karşı insanların dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Yukarıdaki tüm önemli açıklamalarının ardından Doç. Dr. Yılmaz, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı;
“Akademik çalışmalarda intihal önemli bir kavram. Yapay zekayı öğrenme için kullanabiliriz, iyi bir fırsat. Fakat makale ve ödev yazdırma gibi durumlarda da yapay zekâ kullanılabiliyor. Bunun için yapay zekaya karşı insan ilişkilerine daha fazla güçlendirmek lazım.”
Kaynak : DHA
