F.A.R.M.’da düzenlenen 2. Uluslararası Moleküler Bitki Koruma Kongresi dünya genelinden 81 katılımcı ile Ankara Üniversitesi ve Tarım ve Orman Bakanlığının işbirliğinde başladı. Bursa Orhangazi de bulunan Tarımsal İnovasyon, Eğitim ve Deneyim Merkezi tarıma öncelik eden dünyaca ünlü bilim insanlarının katılıma ile başlarken kongre sürdürülebilir ve yenilikçi tarım konularının ağırlıklı olarak belirlendiği dünyanın en önemli tarım kongrelerinin başında yer alıyor.
Bu yılki kongrenin ana teması canlının canlı ile korunması şeklinde belirlendi. Tarımsal kalkınmanın sadece geliştirme ve araştırma süreçlerinin doğru işletilmesi sonucunda gerçekleşeceğine yönelik bilgi veren kongre yetkilileri dünya nüfusunun 10 milyara doğru gittiğini ve bu rakama ulaşılmasının ardından ciddi bir gıda sıkıntının oluşacağını vurguladılar. Bu kapsamda artan nüfus ve azalan tarımsal alanlar çerçevesinde tarım alanında yeni stratejilerin belirlenmesi gerektiği ve moleküler bitki koruma uygulamasının bu sürecin en büyük parçası olduğu kongrenin ana konuları içerisinde yer alıyor.
Kongre 18 Mayıs’a kadar devam edecek ve 20 ülkeden katılan 81 bilim insanı yeni tarımsal stratejilerin belirlenmesi, tarım alanındaki teknolojik gelişmeler, sürdürülebilir tarım, doğru kaynak kullanımı gibi tarımı ilgilendiren birçok önemli alanda konuşmalar yapacaklar. Bu kapsamda kongrenin ilk açılış dersi olarak tabir edebileceğim konuşmasını Nobel Tıp Ödülü sahibi Profesör Craig Mello gerçekleştirmiş oldu.
HEKTAŞ Dünya Tarımına Öncülük Ediyor
HEKTAŞ Başkanı Levent Ortakçıer açılış konuşmasında HEKTAŞ’ın Türkiye’nin en büyük değerlerinden biri olduğunu ifade ederek dünyaya açılan tarım şirketlerinden biri olduğunu ve sadece 7 yıl içerisinde hayallerle başlayan yolculuğun Türk tarımının gelişmesi, ilerlemesi ve küresel çapta bir dereceye ulaşması yönünde büyük adımlar attıklarını vurguladı. HEKTAŞ gıda, tarım ve hayvancılık alanlarında faaliyet göstermekle birlikte gıda güvenliği konusunda da birçok çalışması bulunan, sürdürülebilir tarım ile Türkiye’nin ileri tarım ülkelerinden biri haline gelmesini hedefleyen bir kurumdur. Ortakçıer konuşmasında ana hedeflerinin çiftçileri doğru ürünler ile buluşturmak olduğunu belirtirken teknoloji ile üretimi iç içe geçirmeye çalıştıklarını ve bu planı tamamen yenilikçi bir model ile uyguladıklarından bahsediyor. Bu şekilde sadece üreticinin değil aynı zamanda tüketicinin de yanında olduklarını belirten yetkililer tohumu ve hayvanların sağlığını ön planda tutan yeni atılımlar gerçekleştirdiklerini iletiyorlar.
Dünya Nüfusu Arttıkça Tarımsal Ürünlere Olan İhtiyaç Çoğalıyor
Kongrenin ana konularından biri olan dünya nüfusunun artması gelecekte insanoğlunu bekleyen tehlikeleri de ortaya koymayı hedefliyor. Dünya nüfusu arttıkça tarımsal ürünlere olan ihtiyaç çoğalıyor ve bu tarımsal faaliyetlerin farklı bir boyutta yeniden alınması gerektiğini sonucunu doğuruyor. Özellikle nüfus 10 milyar ulaşınca oluşacak tarımsal farkın şimdi önlem alınmazsa ileride kapatılamayacağı da ayrı bir konuyu meydana getiriyor.
OECD ve FAO tarafından hazırlanan Tarımsal Görünüm Raporu önümüzdeki 10 yıl boyunca nüfus artışının gıda tüketimine etkilerini gözler önüne seriyor. Rapora göre önümüzdeki 10 yıl içerisinde gıda tüketimi %1.4 artarken gıda üretimi %1.1 sularında seyrediyor olacak. Dünya nüfusu 2050 yılına gelindiğinde 9 milyarı geçmiş olacak ve tedbirlerin bugünden alınmaması durumunda büyük bir gıda krizi bizleri bekliyor gibi görünüyor.
Dünya üzerinde tarım yapılabilen 5 milyar hektarın sadece 1.5 milyarında tarım yapılması büyük bir kayıp olarak nitelendirilirken yapılan tarım arazilerinin de günden güne azalıyor olması tarımsal ürünlere önümüzdeki yıllarda ulaşmanın çok daha zor olacağını gösteriyor. Dünya nüfusu hızla artarken ekili arazi sayısının hızla düşmesi ve kullanılmayan hektarlar ile ilgili herhangi bir eylem planı bulunmaması önümüzdeki yakın tarihin acı sonuçlar doğuracağının bir göstergesini oluşturuyor. Bu kapsam içerisinde sürdürülebilir projelerin ortaya çıkarılması ve topraklar vasıflarını kaybetmeden önce biyolojik açıdan çalışmaların yoğunlaşması kongrenin düzenlenmesinin ana fikirleri arasında yer alıyor. Ortakçıer ayrıca konuşmasında çıkan tüm sonuçların diğer tüm paydaşlar ile de paylaşılacağının sözünü verdi.
HEKTAŞ Genel Müdürü Terzioğlu ise yaptığı konuşmada, sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir tarım uygulaması üzerinde çalıştıklarını bunun öncelikle Türk çiftçisini kalkındıracağını ve kaynakların en doğru yol ile nasıl kullanılacağına dair eğitimler verdiklerini söyledi. Çiftçilere verilen eğilimlerin ana hatları ise mahsulde maksimum verimlilik sağlama yöntemleri, kaynakların etkin ve verimli kullanılması olduğunun altını çizdi.
Profesör Craig Mello ise geçtiğimiz yıllarda bitki koruma açısından çok önemli gelişmelerin yaşandığını ve daha verimli tarımın mümkün olacağına dair umutları olduğunu belirtti. Aynı zamanda kongrenin çok büyük bir önem taşıdığına dikkat çeken Mello HEKTAŞ’ın dünyada önde gelecek kurumlardan biri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
Endüstri 5.0’dan sonra HEKTAŞ Tarım 5.0 diyerek tarımda yenilikçi uygulamalar ile birlikte stratejik hamlelerin sadece tarlada değil Araştırma – Geliştirme merkezleri içerisinde teknolojinin ana hattını oluşturduğu yöntemler ve bilim sayesinde mümkün olabileceğini söylüyor. HEKTAŞ yetkilileri günün projeleri üzerinde durmazken geleceğin projeleri ve çiftçilerini hazırladıklarını özellikle bitki koruma alanına yöneldiklerini ve bunun tarımda yeni bir kilometre taşı niteliğinde olduğunu iletiyorlar.
Kaynak: DHA