Soğuk havaların geç gitmesi nedeniyle bir süredir görülmeyen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları tekrar yaşanmaya başladı. Sıcaklıkların artmasıyla birlikte ortaya çıkan ve KKKA virüsü taşıyan keneler birçok ilde görülmeye başlandı. Havaların ısınması ile birlikte hem kenelerin artması hem de vatandaşların kırsal bölgelere akın etmeye başlaması KKKA vakalarını arttırıyor.
Uzmanlar geçen sene vakaların son 5 senenin en üstünde yaşandığına dikkat çekerek kırsal bölgelere gidecek olan vatandaşlarımıza çoraplarını pantolonlarının üstüne çekmeleri gerektiği uyarısında bulunuyorlar. Kır dönüşlerinde mutlaka vücutlarının kontrol edilmesi gerektiğini ve kene taramasının hayati önem taşıdığını vurgulayan uzmanlar kene tespit etmeleri durumunda müdahale etmemeleri gerektiğini ve en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelerini bir kez daha hatırlattı.
Yılın ilk vakası Karadeniz’de ortaya çıkarken sahil bölgesine uzak olan alanlarda kene görülme ihtimalinin nemli arazilere göre çok daha fazla olduğunun altını çizmek gerekiyor.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) son yıllarda birçok can kaybına neden olan ve ülkemizde de çokça görülen, keneler tarafından insanlara bulaşan bir virüstür. Böceğin insan vücuduna yapışmasının ardından kene doğru yollarla çıkarılmazsa ağızlarında taşıdıkları virüs insan bedenine giriyor ve sonucunda ölümcül bir süreç işlemeye başlıyor.
Virüs ateş, halsizlik, kas ağrıları, iştahsızlık gibi birçok yan etkiyi beraberinde getiriyor. Bunların yanında her vakada görüldüğü üzere kusma, ishal ve daha ağır vakalarda kanama ortaya çıkıyor. KKKA zoonotik bir virüs olmasının yanına ölüm tehlikesi taşımaktadır. Kanama idrar yolu dışında kol ve bacaklarda da cilt içi şeklinde görülebilmektedir. Bunun yanında bazı hastalarda burun kanamasına da rastlanmıştır.
KKKA virüs taşıyan böceğe temas yoluyla bulaşabildiği gibi virüsten etkilenmiş kişilerin kan, doku veya vücut çıktılarına korumasız olarak temas etme sonucunda da bulaşabilmektedir. Virüs bulaşımı ardından belirtilen 1-3 gün arasında ortaya çıkmaktadır. Henüz bu virüse karşın bir aşı veya ilaç geliştirilmediğinden ötürü tedavi süreci destek tedavisi şeklinde işletilmektedir.
Kişisel korunma bu hastalıktan kaçınmak için en doğru yoldur. Özellikle bahar aylarında görülmeye başlanan vakalar kırsal bölgelere gidilmeye başlanması ile birlikte ortaya çıkmaktadır. İlk kene ısırığından itibaren kuluçka süresi ortalama olarak 2 – 12 gün arası değişmektedir. Hastane yolu ile ortaya çıkan bulaşlarda ise sürenin 3 ile 10 gün arası değiştiği gözlemlenmiştir.
Kuluçka döneminin ardından grip benzeri belirtiler başlamaktadır. Bu süreç içerisinde hastaların mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna gitmeleri gerekmektedir. Hastalığa adını veren kanama belirtisi ise bu sürecin ilk 3 ile 5 gün arası diliminde görülmektedir.
Zihinsel karmaşa, duygusal dalgalanma gibi görülen yan etkiler sonrasında burunda ve idrarda kana rastlanmaktadır. Hastalığın bu evresinde kusma yanında karaciğerde şişme ve ağrı başlamaktadır.
Hastalığın başlaması gibi iyileşme süreci de aynı şekilde yoğun ve uzun sürmektedir. İyileşme dönemine giren hasta belirtilerin ortaya çıkmasından sonra 10 il 20 gün içinde gerçekleşmektedir. Yüksek ateş ise iyileşme sürecinde 9 ile 20 gün arası normale dönmektedir. Tam anlamıyla olan iyileşme süreci minimum 4 hafta olmakla beraber daha da uzun sürebilmektedir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları
Herhangi bir aşı veya ilaç henüz geliştirilmediği için kişisel korunma en önemli etkendir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunma yollarının başında bu yüzden bu faaliyetler yer almaktadır.
- Kırsal alanlara gidilmesi gerekiyorsa kenelerin ten ile temasını önleyici şekilde kapalı giysiler tercih edilmesi, çorapların pantolonların üzerine çıkarılması, kenelerin fark edilebilmesi için açık renk giysi tercihi korunma yollarının başında gelmektedir.
- Kırsal alanlardan dönüldüğünde mutlaka kendinizin ve ailenizin vücut kontrolünün yapılması gerekmektedir. Özellikle kulakların arkası, koltuk altları ve kasıklar ile bilek ve diz bölümleri kontrol edilmelidir. Kontrol sırasında kene tespit edilmesi halinde mümkünse en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi gerekmektedir. Sağlık kuruluşuna ulaşım imkanı bulunmuyorsa kenenin vücuda yapıştığı bölgede en yakın mesafeden bir koruyucu malzeme ile çıkarılmalıdır. Kene vücuttan ne kadar erken çıkarsa virüsün bulaş riski de o kadar azalmaktadır.
- KKKA hayvanlarda gözle görülür bir değişikliğe sebep olmamakta bu yüzden virüsü taşıyorsa bile hayvanlar sağlıklı görünmektedir. Bu nedenle sağlıklı da görünse hayvanların vücut sıvılarına çıplak elle temas etmemek gerekmektedir.
- Yanında hastalığı taşıyan kişilerin vücut sıvıları ile sıvılara bulaşmış ekipmanlarına ve eşyalarına çıplak elle korumasız olarak dokunulmaması gerekmektedir.
- Kene bulaşan kişiler 10 gün boyunca halsizlik, iştah kaybı, ateş, baş ve kas ağrısı, kusma ve ishal gibi belirtiler taşıyabilmektedir. Eğer bu belirtilerin hepsi veya birkaçı gözlemlenirse en yakın sağlık kuruluşa gitmeleri gerekmektedir.
- Keneler zıplayamadıkları ve uçmadıkları için vücuda sadece yürüyerek tırmanabilmektedir. Keneler çıplak el ile kesinlikle öldürülmemeli veya patlatılmamalıdır.
- Deriye yapışan bir kene bulunduğunda kesinlikle üstüne kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökülmemeli aksi halde vücut içeriğine dökülen maddelerin karışacağı unutulmamalıdır.