Toplumda en sık görülen ağrıların başında bel ağrısının geldiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi K. Neslihan Kurt Oktay, Maigne Sendromu’nun oluşmasındaki en önemli sebebin, ani bir biçimde yana eğilme ve dönme hareketiyle gerçekleşen zorlamalar olduğunu söyledi.
Ani Dönme Hareketleri, Maigne Sendromu’na Neden Olabilir
Dr. Öğr. Üyesi K. Neslihan Kurt Oktay, bireylerdeki bel ağrısına ve Maigne Sendromu’na yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Toplumda en çok görülen ağrıların başında bel ağrısının geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Oktay, “Dolayısıyla bel, sırt hatta kalça bölgesinde yaşanan çoğu ağrıların doğal olarak bel kaynaklı olduğu düşünülüyor. Az bilinen ancak çok yaygın görülen Maigne Sendromunun bel ağrısı ile başvuran hastaların yaklaşık yüzde 40’ının nedenidir. Ani yana eğilme ve dönme hareketi ile gerçekleşen zorlanmalar, bu sendromun oluşmasındaki en önemli sebeptir.” ifadelerini kullndı.
Dr. Öğr. Üyesi K. Neslihan Kurt Oktay, yaptığı açıklamalar içerisinde öne çıkan detaylar ise şu şekildedir;
Kişinin omurgasının alt sırt-üst bel omurlarının birleşme noktasındaki fonksiyon bozukluğu sonucunda meydana gelen tüm ağrılı durumların Torakolomber Geçiş Sendromu (TLGS) bir diğer adıyla Maigne Sendromu olarak tanımlandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Oktay, bel ağrısının sıkça görüldüğü ancak az bilinen bu sendromun en çok 11’inci ve 12’nci sırt omuru ile 1’inci bel omuru seviyeleri arasında görüldüğünü söyledi.
Maigne Sendromu’nun, etkilenen bölgedeki omurların birbiri ile arasındaki bağlantıyı sağlayan ve kaymasını engelleyen eklem olan ‘faset eklemde’ tek taraflı bir hassasiyet ve ağrıya neden olduğunu, bu bölgeden çıkan sinirlerin ise bireyin vücudunda dağılarak, beslediği ilgili kas, deri bölgelerinde ve kemikte anormal belirtilerle seyredebileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Oktay, hastaların özellikle de bu alt sırt-üst beldeki geçiş bölgesinde değil de daha çok popo, bel, testis, leğen kemiği, kasık bölgesindeki ağrıdan veya his azalmasından şikayet ettiğini söyledi.
İç organ sorunları dışlanmış ve sebep bulunamamış yan ağrısı (böğür ağrısı), kasık ve testis ağrısı ve alt karın ağrısı olan hastaların yanı sıra nedeni bulunamayan bel ağrısı yaşayan bireylerin Maigne Sendromu şüphesiyle fizik tedavi doktoruna başvurmaları gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Oktay, bu şekilde yanlış tanıdan dolayı oluşabilecek zaman kayıplarının önüne geçilebileceğini söyledi.
Ani Yana Eğilme Ve Dönme Hareketlerine Dikkat
Ani bir biçimde yana eğilme ve dönme hareketi ile gerçekleşen zorlamaların söz konusu sendromun meydana gelmesindeki en önemli sebep olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Oktay, bu sendromun omurgalarına esneme, germeyle birlikte dönme hareketi yapan sporcular ile bel ve sırt bölgesinde ani dönme hareket yapan oyuncularda sıkça görülmesiyle birlikte toplumun her kesiminden insanda ortaya çıkabileceğini söyledi.
Dr. Öğr. Üyesi Oktay, gençlerde de ortaya çıkabilen TLGS’nun, çoğunlukla 50 yaş üzeri bireylerde görülebildiğini ve bunun temel nedeninin yaşlanmaya bağlı olarak omurga yanlarındaki kas kuvvetlerinde azalmanın yanı sıra, o bölgedeki yine yaşın ilerlemiş olmasından ötürü dejenerasyona bağlı gelişen fonksiyon bozukluğu olabileceğini ifade etti.
Farklı Hastalıklarla Karıştırılabiliyor
Bireylerin, leğen kemiği, bel ve popo kısmında hissettikleri ağrılara sebep olan problemin yanlışlıkla bel fıtığı gibi nedenlere bağlanabildiğini ve gereksiz yanıt vermeyen cerrahi yöntemlerle tedavi edilmelerine neden olabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Oktay, bireylerin kasık, alt karın ve testis bölgesinde hissettikleri ağrıların ise varikosel (testis damarlarının varisi) ve kasık fıtığı gibi hastalıkların ortaya çıkardığı ağrılar ile karıştırılabileceğini belirtti.
Yukarıdaki sebepten ötürü tanı ve tedavi süreçlerinin uzayabileceğini; varikosel ve kasık fıtığı ameliyatı geçirdikten sonra hala testis ve kasık ağrıları geçmeyen hastaların oldukça yaygın olduğunu belirten Oktay, nedeni tam olarak bulunamayan testis, kasık, alt karın ve bel ağrılarında gereksiz operasyonlara kadar giden bir süreci önleyebilmek adına; hastaların fizik tedavi doktoru tarafından ayrıntılı bir biçimde fizik muayenesine tabi tutularak değerlendirilmelerinin doğru tanı açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Tanı Sonrasında Dönme Hareketlerinden Kaçının
Tanı koyulduktan sonra bireyin günlük hayat içerisindeki aktivitelerinin düzenlenmesi ve özellikle de rotasyonel (dönme) hareketlerinden kaçınılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Oktay, tedaviye dair ise şunları söyledi;
Bireye yönelik fonksiyonel bir restorasyon programı, denge ve proprioseptif egzersizler, gövde kaslarını kuvvetlendiren egzersizler, bel esnekliğini artırıcı ve uyluk kaslarını germeye yönelik egzersizlerin uygulanması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Oktay, son olarak ise şunları söyledi;
”Fizik tedavi kliniğimizde omurgada fonksiyon bozukluğu görülen seviyedeki faset ekleme ultrason eşliğinde uyguladığımız lokal anestetik ve steroid enjeksiyonları hem tanıyı kesinleştirmede hem de tedavide oldukça etkilidir. Aynı zamanda etkilenmiş alt sırt-üst beldeki bu geçiş bölgesine uygulanan mobilizasyon ve manipülasyon teknikleri ile iyileşme sağlanabilmektedir. Manipülasyon ve enjeksiyon uygulanamadığı durumlarda fizik tedavi programında uygulanan fizik tedavi ajanları etkilidir. İnatçı vakalarda ise radyofrekans ile faset eklemin denervasyonu da uygulanabilmektedir.”
