Bartın’ın Amasra ilçesinde geçen yıl meydana gelen maden faciasıyla ilgili devam eden davada 4’üncü duruşma başladı. 43 işçinin hayatını kaybettiği faciada 7’si tutuklu, 23 kişi yargılanıyor. Duruşma öncesi CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, mağdur aileler ve avukatlarla bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Taşkömürü Genel Müdürlüğü Sorumlu Tutuluyor
Bankoğlu, Amasra maden faciasının yalnızca Amasra Müessese Müdürü ve yetkililerinin değil, Türkiye Taşkömürü Genel Müdürlüğü ve hükümetin de sorumluluğunda olduğunu vurguladı.
Bankoğlu, Hükümet Yargıdan Kaçmaya Çalışıyor Dedi
Bankoğlu, adaletin mutlaka tecelli etmesi gerektiğini belirtti. Bu insanların acılarını hafifletecek bir şey varsa, o da tüm sorumluların yargı önünde hak ettikleri cezayı alması gerektiğini söyledi. Bunun için bütün sorumluların bu yargılamaya dahil edilmesi gerekiyor. TTK Genel Müdürü, bakanlık müfettişleri ve diğer yetkililer de hesap vermeli gerektiğini söyledi. Bankoğlu, hükümetin yargıdan kaçmaya çalıştığını ifade ederek, adaletin hangi yargıdan geleceğini sorguladı.
121 Tanık Dinlenecek Ve 22 Yıl 6’şar Aya Kadar Hapsi Talep Ediliyor
Duruşmanın başlamasıyla birlikte Bartın Adliyesi’nde geniş güvenlik önlemleri alındı. Davanın 4’üncü duruşmasında 121 tanık dinlenecek. Faciada yaşamını yitiren her madenci için tutuklu olan Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında ‘olası kast ile öldürme’ suçundan 25 yıla kadar hapis isteniyor. Diğer 19 sanık ise ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi talep ediliyor.
Facianın Ardından Hayatını Kaybeden İşçiler Unutulmadı
Duruşmanın 1 hafta süreceği öngörülüyor. Amasra maden faciasıyla ilgili kamuoyu, adaletin doğru ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesini bekliyor. Facianın ardından hayatını kaybeden işçilerin aileleri adaletin sağlanmasını talep ediyor, yetkililerin yargı önünde hesap vermesini bekliyor. Davanın sonucu, Türkiye’deki maden güvenliği konusunda önemli bir dönemeç olacak.