Son zamanlarda toplumun beslenme alışkanlıklarının değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Onur Yaprak bilinçsiz yapılan diyetlerin ve uzun süre aç kalmanın karaciğeri yağlandırdığını belirtti. Hazır gıdaların tüketiminin artması ve früktoz adı verilen şekerin karaciğerde alkol benzeri bir iltihap oluşturabilmesi karaciğer yağlanmasının önemli nedenlerinden biri olarak gösterildi.
Beslenme Alışkanlıklarının Değişmesi ve Karaciğer Yağlanması
Prof. Dr. Yaprak Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden bir uzmandır ve karaciğer yağlanması oranının son zamanlarda arttığına dikkat çekmektedir. Karaciğer yağlanması karaciğer hücrelerinin yüzde 5’ten fazlasının yağ hücresi haline gelmesiyle meydana gelir. Bu durum günümüzde büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yağlanmanın hafif orta ve şiddetli derecelerde olabileceği ve dünya genelinde artış gösterdiği ifade edilmektedir. Yaklaşık 20 yıl önce bu durum yüzde 10 civarındayken bugün toplumun yüzde 25’ine denk gelen her dört kişiden birinin karaciğeri yağlıdır. Türkiye’de ise bu oran yüzde 30 civarındadır.
Metabolik Sendrom ve Karaciğer Yağlanması İlişkisi
Prof. Dr. Yaprak karaciğer yağlanmasının ana nedenlerinden birinin metabolik sendrom olduğunu ifade etmektedir Metabolik sendrom insülin direnci gibi bir durumun varlığında karaciğerin yağlanmasıyla ilişkilendirilir. Beslenme alışkanlıklarının değiştiği ve früktoz adı verilen şekerin hazır gıdalarla birlikte tüketiminin arttığı ifade edilmektedir. Früktozun karaciğerde alkol benzeri bir iltihap oluşturabileceği belirtilmektedir. Ayrıca bilinçsiz yapılan diyetler ve uzun süreli açlık da karaciğerin yağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Metabolik hastalıkların artması ve genetik mutasyonların ortaya çıkması da karaciğer yağlanmasının nedenleri arasında gösterilmektedir.
Genetik Mutasyonlar ve Kalıtımsal Faktörlerin Karaciğer Yağlanması Üzerindeki Etkisi
PNLP LA3 adı verilen bir gen mutasyonunun zayıf veya normal kilodaki kişilerde karaciğer yağlanmasına yol açtığı ifade edilmektedir. Kalıtımsal faktörler de bu durumda etkili olabilmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda Prof. Dr. Onur Yaprak’ın vurguladığı gibi karaciğer yağlanmasının toplumda önemli bir sağlık sorunu haline geldiği anlaşılmaktadır. Beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi ve bilinçli diyetlerin tercih edilmesi uzun süreli açlığın önlenmesi ve metabolik sağlığın korunması için önemlidir. Ayrıca genetik faktörlerin ve metabolik sendromun göz önünde bulundurulması da önem taşımaktadır.