Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP’den geçici olarak 1 yıl süreyle ihraç edildikten sonra, bugün saat 17.00 itibariyle cezasının sona ereceğini duyurdu.
Özcan, ihraç sürecinin tamamlanmasıyla ilgili olarak, “Resmi üyeliğim Yargıtay’a gönderilecek. Benim herhangi bir başvuru yapmama gerek yok. Ayın 13’ünde verilmişti, ayın 12’si itibariyle cezam bitiyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na partimiz genel sekreterliği tarafından yazı yazılacak ve tekrar asil üyelik sıfatını kazanmış olacağım” şeklinde açıklamada bulundu.
Özcan ayrıca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişim yanlısı isimler arasında olduğunu ifade etti. Partiyi düşünen insanların değişimin kaçınılmaz olduğunu fark ettiğini belirten Özcan, bunun kamuoyuna teker teker açıklanarak genel başkanın da kırılmadan çekilmesinin sağlanması amaçlandığını dile getirdi. Özcan, sadece genel başkan değişikliğiyle yetinilmemesi gerektiğini, tüzük değişikliği yapılması ve parti programının yeniden yazılması gerektiğini vurguladı. Partinin net çizgileri olan yeni kadrolarla yoluna devam etmesi gerektiğini belirtti.
Ek olarak, Özcan, kamuoyunda en güçlü isim olarak Ekrem İmamoğlu’nu gördüğünü ve İmamoğlu’nun görevden kaçınmamasını umduğunu ifade etti. Ayrıca CHP’nin genç ve nitelikli üyelerinin de partiyi yönetebilecek yetenekte olduğunu söyledi.
Tanju Özcan: “Kılıçdaroğlu’nun Karşısına Kimsenin Aday Çıkmaması Halinde Aday Olabilirim”
Kılıçdaroğlu’nun karşısına kimsenin aday çıkmaması halinde aday olabileceğini belirten Özcan, cesaret gösterilmediği takdirde kendisinin ve diğerleri üzerine düşen görevi yapacaklarını belirterek, böyle bir siyasi hareketten kaçmayacaklarını ifade etti. Kişisel kaygısının olmadığını vurgulayan Özcan, asıl endişesinin parti ve ülke olduğunu dile getirdi. Partinin kaybedildiğini ve ülkenin elden gittiğini düşündüğünü belirten Özcan, bu aşamada bu sorumluluğun en çok Ekrem İmamoğlu’na yakıştığını söyledi.
Ayrıca alternatif isimlerin de bulunduğunu ancak hiçbiri “biz yokuz” diyerek geri adım atarsa, siyasi tarih ve toplumun kendisine bu görevi yükleyeceğini belirtti. Özcan, hukuki bir engel olmadığını düşündüğünü ve böyle bir engelle karşılaşmanın, engellemek isteyenlerin lehine olmayacağını ifade etti. İlk tercihinin Ekrem İmamoğlu olduğunu ve halkın da tercihinin Ekrem İmamoğlu olduğunu belirten Özcan, genel başkandan bir ağabeylik ve büyüklük beklediklerini ve bu değişimin sorunlu olmaması gerektiğini dile getirdi.
Tanju Özcan, kurultayı tamamlama süresinin temmuz ayında sona erdiğini ve gecikme nedeniyle partiye kayyum atanmasından endişe duyduğunu vurgulayarak, görev süresiyle ilgili bir sıkıntı olduğunu dile getirerek, siyasi partiler kanununa göre kurultayların 2 yılda bir yapılması gerektiğini ancak parti Meclisi tarafından bu sürenin 1 yıl uzatılabileceğini belirtti. Ancak 3 yılın sonunda herhangi bir uzatma şanslarının olmadığını ifade etti. Kurultaylarının Temmuz ayında tamamlanması gerektiğini söyleyen Özcan, endişesinin, herhangi bir parti üyesinin Türkiye’nin herhangi bir yerinde partiye kayyum atanması talebinde bulunabileceği olduğunu ve mahkemenin bunu kabul etmesi durumunda CHP’nin başına kurultay için bir kayyum heyeti atanabileceğini dile getirdi. Bu tür bir gelişmenin herkesi üzeceğini belirten Özcan, genel başkan ve parti yetkililerinin bu konuya dikkat etmesini istedi.
“Kılıçdaroğlu’nun Tüzüğü Demokratik Hale Getirip Sonra Tek Adam Rejimine Dönüştürdü”
Tanju Özcan, CHP’nin iç işleyişi ve liderlik konusunda eleştirilerde bulunarak, Kılıçdaroğlu’nun tüzüğü demokratikleştirme vaatleriyle başlayan sürecin sonunda tek adam rejimine dönüştüğünü savundu. Özcan, CHP’nin genel başkan adayının delegeler tarafından gösterildiğini ve bireysel olarak aday olunamayacağını vurguladı. Delegelerin il örgütleriyle görüşerek taahhütler aldığını ve imzaları topladığını belirtti. Ancak Özcan’a göre, bu süreçte genel başkan adayının belirlenmesinde Kılıçdaroğlu’nun etkin bir rol oynadığına dikkat çekti. Parti Meclisi seçimlerinde anahtar listelerin genel başkan tarafından belirlendiğini ve MYK üyelerinin seçiminde de Kılıçdaroğlu’nun söz sahibi olduğunu ifade etti.
Tanju Özcan, Kılıçdaroğlu’nun önce tüzüğü demokratikleştirdiğini iddia etmesine rağmen sonrasında tekrar tek adam rejimine dönüştürdüğünü öne sürdü. Bununla birlikte, Kılıçdaroğlu’nun tüzük kongresi gibi adımlarla zaman kazanmayı amaçladığını ama Türkiye’nin kaybedecek zamanının olmadığını dile getirdi.
Tanju Özcan, CHP’nin iç işleyişi ve liderlik yapısının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Partinin net çizgileri olması, tüzük ve parti programının yenilenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Özcan, CHP’nin geleceğini şekillendirebilecek genç ve nitelikli isimlerin olduğunu belirtti ve bu değişimin sadece genel başkan değişimiyle sınırlı kalmaması gerektiğini söyledi.
