Ekrem İmamoğlu: “Türkiye Muhalefetini Hep Birlikte Buradan Çıkarmak Zorundayız”

Ekrem İmamoğlu
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi‘nde gerçekleşen ‘İstanbul’a Hizmette 4 Yıl Sunumu’ programına katılarak görev süresi boyunca gerçekleşen çalışmaları anlattı.

İmamoğlu, muhalefetsiz rejimlerde vatandaşların iktidarların merhametine terk edildiğini belirterek, toplumun gerçek anlamda bir çaba, değişim ve güçlü bir yolculuk beklediğinin farkında olduklarını söyledi. Bu değişimi gerçekleştirmenin zorunlu olduğunu ifade eden İmamoğlu, aksi takdirde bulundukları mevkileri koruyamayacaklarını ve daha da kötüsü, uzun bir süre toplumsal muhalefetin değişim arzusunu ve umudunu yeniden harekete geçirmekte zorluk çekeceklerini belirtti.

Ekrem İmamoğlu: “Kendilerini Ülkenin Sahibi Zannedenler, O Gün Derslerini Aldılar”

İmamoğlu, 23 Haziran 2019 seçimlerine atıfta bulunarak şunları söyledi:

“Aynı zarftan çıkan dört oydan sadece birini geçersiz sayanlar, vatandaşın iradesini yok sayanlar… Kendilerini ülkenin sahibi zannedenler, o gün derslerini aldılar. Anladılar ki, hiç kimse milli iradenin üzerinde değildir. Milletin kararını ancak millet değiştirir. Milletimiz 23 Haziran 2019’da bu demokrasi dersini vermeseydi, Türkiye çok daha karanlık bir döneme girerdi. 23 Haziran, bu ülkeyi hukuk ve demokrasi rotasında tutma iradesinin kesin zaferidir. Demokrasimize yeni umutların başlangıcıdır. 23 Haziran’ı bir demokrasi bayramı, bir şenlik haline getiren irade, milletimizin iradesidir. Ve sandıktan nasıl çıkarsa çıksın, o irade bizim için her zaman değerlidir, her zaman itibarlıdır. O irade her zaman başımızın üzerindedir.”

“Siyaset, temelde sorunlarımızı konuşarak çözmenin bir aracıdır. Seçimler, sonuç ne olursa olsun, kim kazanırsa kazansın, bizim bir arada, kardeşçe yaşama isteğimizin ifadesidir. Türkiye’yi büyük bir aile olarak görmeyen ve insanları “bizden mi, onlardan mı” diye ayıran anlayıştan kurtulmalıyız. 4 yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başlarken kendimize şunu sorduk: İstanbul, bu kadim şehir ve içinde yaşayan çok çeşitli toplum kesimleriyle, 16 milyon insanın iddiasını ve layık olduğu yaşam kalitesini sağlamak için hangi konulara odaklanmalıdır? Ardından prensiplerimizi belirledik. İstanbul, kutuplaşmayı sona erdirmek için demokratik değerlere ve katılıma öncelik verecek. İstanbul Modeli’nde liyakat, şeffaflık ve hesap verebilirlik esas olacak. Tüm bunları hedeflerken, bu eşsiz şehirde yaşayan her birey için eşit fırsatlar sunan, her vatandaşı istisnasız saygın ve onurlu kabul eden bir sosyal belediyecilik anlayışı hakim olacak. Sonuç olarak, İstanbul’da 16 milyonluk büyük bir aile olduğumuz hissiyatıyla çalışacağız. Bu sorumluluğu üstlenirken bu şekilde başladık.”

“Yarım Kalan Metro Projelerini Hızla Düzeltip Hayata Geçirdik”

İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesini aile bütçesi hassasiyetiyle yönettiklerini vurgulayarak, ulaşım çalışmalarından bahsetti. Özellikle seçim yatırımı olarak duyurulan ancak temel ihtiyaçların yerine getirilmediği, yarım kalan metro projelerini hızla düzeltip hayata geçirdiklerini söyledi. İmamoğlu, 3.5 yıl içerisinde toplamda 46 istasyona sahip, 46.2 kilometre uzunluğunda 5 metro ve 1 tramvay hattını hizmete açtıklarını belirtti. Ayrıca, hala 8 metro inşaatının devam ettiğini ve 2024 Mart’a kadar raylı sistem ağına 18.9 kilometre daha kazandırarak bu başarının devam ettiğini ifade etti. İstanbul tarihinin yıllık bazda en çok metro üreten yönetimi olduklarını ve önümüzdeki 9 ayda hizmete açacakları 3 raylı sistem hattıyla birlikte yıllık ortalama 13 kilometre metro ekleyeceklerini belirtti. İmamoğlu Ayrıca, İBB’nin devletin finans kuruluşlarından ve bankalardan kredi alamadığı süreden bahsetti.

Ekrem İmamoğlu, Sefaköy-Beylikdüzü metro hattı için de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan onay beklediklerini dile getirdi.

İmamoğlu programda, birçok konuya değinerek yapılan çalışmalardan bahsetti. Meydan düzenlemeleri, otopark sorunlarının çözümü, demokratik katılım için geliştirilen mekanizmalar, iklim değişikliği ile mücadele, yeşil İstanbul hedefleri, depreme karşı yapılan çalışmalar, restorasyonlar, sosyal destekler, eğitim ve spor çalışmaları, kadın istihdamı, dijitalleşme yatırımları, deprem bölgesine yapılan yatırımlar gibi konuları ele aldı. Ayrıca, 2019 yılında devraldıkları 4.5 milyar Avroluk borcu 3.6 milyar Avroya düşürdüklerini ve tüm bu yatırımları yaparken bunları başardıklarını vurguladı. İmamoğlu, İstanbul’u atılımcı bir şehir haline dönüştürme kararlılıkları olduğunu belirtti.

Ekrem İmamoğlu, “Birileri diyor ya İstanbul’un Fetret devriymiş. Bize göre onların tariflediği Fetret Devrinin adı, 16 milyona göre adı büyük atılım devridir. Bunu atılımcı bir İstanbul’a dönüştürmekte kararlıyız” dedi.  İmamoğlu, İktidarın insanları ellerindekine razı olmaya ve daha fazlasını talep etmemeye yönlendirdiğini ancak bunun işe yaramadığını söyledi. Değişimin önünde durulamayacağını ve gücün, iktidar dayanağının ne olduğuna bakılmaksızın gerçekleşeceğini belirtti. 23 Haziran’ın bu gerçeğin kanıtlandığı bir gün olduğunu ve bu nedenle İstanbul için bir Demokrasi Zaferi olduğunu belirtti.

“Ülkemiz Demokratik Dünyadan Ne Yazık Ki Uzaklaşmış Bir Durumda”

Ekrem İmamoğlu, “Ne yazık ki, cumhuriyetimizin 100. yılına girerken Türkiye, milli iradeye dayalı yönetim fikri zayıflamış, toplumsal kesimler arasında kutuplaşma derinleşmiş, adalete güven tükenmiş haldedir. Bu haliyle ülkemiz demokratik dünyadan ne yazık ki uzaklaşmış bir durumda. Muhalefet bileşenleri olarak 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettik. Vatandaşın değişim talebine cevap veremedik, çare olamadık. İktidarı değiştirecek bir güven ve umut ortamı ne yazık ki oluşturamadık” dedi.

Ekrem İmamoğlu, “Bugün içinde olduğumuz tablo sadece bir seçim yenilgisi tablosu değildir. Çaresizlik ve ümitsizlik Türkiye’yi, giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklediğini hep birlikte görmek zorundayız. Dünya örneklerinden biliyoruz ki, muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşamakta zorluk çekerler. Muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar iktidarların merhametine terk edilir. Toplumun bizden esaslı bir çaba, değişim ve güçlü bir yolculuğu beklediğini biliyoruz. Bu değişimi gerçekleştirmek zorundayız. Bu şekilde davranırsak bulunduğumuzu mevzileri de koruyamayız. Daha da kötüsü, uzunca bir süre toplumsal muhalefetin değişim arzusunu ve umudunu kolay kolay yeniden harekete geçirmekte güçlük çekeriz” şeklinde konuştu.

Ekrem İmamoğlu, “Bu tablo devam ederse önümüzdeki yerel seçimlerde de elde etmeyi arzu ettiğimiz o üstün başarıyı elde etmekte zorluk yaşarız. Türkiye muhalefetini hep birlikte buradan çıkarmak zorundayız. Bunu çıkartmak yine her zaman olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin göstereceği kararlı değişim iradesine bağlıdır. Bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etmek ve kazanacak bir modeli hayata geçirmek zorundayız” dedi.

Sadece görüntü ve söylemin değiştirilmesinin yeterli olmayacağını vurgulayan Ekrem İmamoğlu, ideolojik politika çizgilerini evrensel sosyal demokrasi ilkeleriyle, toplumun özgürlük, adalet ve eşitlik talepleriyle ve zamanın gereksinimleriyle güncellemeleri gerektiğini belirtti. Parti içi demokrasinin vazgeçilmez bir prensip olması gerektiğini ifade etti.

“Değişime Direndiğimiz Her Dakika Toplumla Aramızdaki Mesafeyi Aştığımızı Unutmamak Zorundayız”

Ekrem İmamoğlu, değişimin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, değişime direndikleri her an toplumla aralarındaki mesafeyi artırdıklarını hatırlatmaları gerektiğini söyledi. Vatandaşları şeffaf bir şekilde dinlemek, taleplerini almak ve onlarla güçlenmek için katılımı en güçlü şekilde artırmaları gerektiğini belirtti. Muhalefetin yenilenmesi ve yeni bir ittifak yapısının oluşturulmasının güçlü anahtar olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini ifade etti. Bu değişimi gerçekleştiremezlerse ne vatandaşların beklentilerini karşılayabileceklerini ne de bunu başarabileceklerini söyledi.

Ekrem İmamoğlu, yeni ittifakların toplumda güven tazelemesi ve iktidar umudunu canlı tutması gerektiğini belirtti. Değişmeyen ve dönüşemeyen bir muhalefetin iktidarı değiştirmekte zorluk çekeceğini ve millete ciddi zarar vereceğini söyledi. Ülkeye demokrasiyi getirebilmek için kendilerini değiştirme konusunda yoğun bir çaba sarf etmeleri gerektiğini ifade etti. Çalıştaylar, vatandaşlarla buluşmalar ve kararlılıkla bu konuda çaba göstermeleri gerektiğini vurguladı.

Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmiş yüzyılda Türkiye’yi modern ve güçlü bir devlet haline getirme rolüne sahip olduğunu belirtti. Şimdi ise toplumun daha güçlü bir demokrasi inşa etme sorumluluğunu tamamen kendilerine sunduğunu söyledi. Bu sorumluluğu kaçınmadan yerine getirmek zorunda olduklarını belirtti.

Ekrem İmamoğlu, “Sonsuz çabayı ortaya koyması gereken en öncü kurumun Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu tekrar hatırlatıyorum. Bu anlamda üzerimize düşen sorumluluğu kayıtsız, şartsız biçimde yerine getirme konusunda her zaman olduğu gibi kararlı bir nefer olacağımı da buradan bütün vatandaşlarıma duyuruyorum” şeklinde konuştu.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ekrem İmamoğlu: “Türkiye Muhalefetini Hep Birlikte Buradan Çıkarmak Zorundayız”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Merkez Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin