Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Önder Taşkın, omurga hastalığı olan skolyozun, tedavi edilebilmesi adına erken teşhisin çok önemli olduğunun altını çizerek konuya dair açıklamalarda bulundu.
Skolyozun Tedavisi İçin Erken Teşhis Çok Önemli
Omurga hastalığı olan skolyozun, tedavi edilebilmesi adına erken teşhisin çok önemli olduğunun altını çizen Op. Dr. Önder Taşkın, ülkemizde her 100 kişiden 3’ünde bu hastalığın olduğunun tahmin edildiğini ve söz konusu hastalığın bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğinin unutulmaması gerektiğini söyledi.
Söz konusu hastalığın önlenmesi için de sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, duruşa dikkat etmek ve asimetri veya sırt ağrısı gibi belirtilerin fark edilmesi durumunda hekime başvurulması gerektiğini belirten Op. Dr. Önder Taşkın, ilgili hastalığa dair bilgiler verdi.
Bu hastalığa yakalanan bireylerin, psikolojik destek almalarının, sosyal aktivitelere katılmasının ve kendilerini ifade etmelerinin önemli olduğunu belirten Op. Dr. Önder Taşkın, ilgili hastalığın omurgaların yanlara doğru eğrilmesiyle oluşan bir hastalık olduğunu belirterek şunları söyledi;
“Omurga normalde düz bir çizgi halinde dururken, skolyozda omurga S harfine benzer bir şekil alır. Bu durum, omurganın kemikleri arasındaki disklerin bozulması, kasların zayıflaması veya sinir sisteminin hasar görmesi gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Skolyozun belirtileri arasında sırt ağrısı, yorgunluk, nefes darlığı, omuz veya kalça seviyesinde asimetri ve kamburluk sayılabilir. Skolyozun tedavisi için erken teşhis çok önemlidir. Skolyozun derecesine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Hafif skolyoz vakalarında fizik tedavi, egzersiz ve korse kullanımı yeterli olabilir. Orta veya şiddetli skolyoz vakalarında ise cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahalede, omurganın eğriliğini düzeltmek için metal çubuklar ve vidalar kullanılır.”
Belirtiler Fark Edildiğinde Hekime Başvurulmalı
Hastalığın nedenlerinin tam olarak bilinmediğini belirten Op. Dr. Taşkın, bazı faktörlerin bu hastalığa yol açabileceğinin düşünülmekte olduğunu ve bunlar arasında doğumsal anomaliler, büyüme çağındaki hızlı gelişim ve travma, genetik yatkınlık ve hormonal bozuklukların sayılabileceğini ifade ederek; kişinin, hastalığın önlenmesi adına duruşuna dikkat etmesi, sağlıklı beslenmesi ve düzenli egzersiz yapmasının yanı sıra olası bir sırt ağrısı veya asimetri gibi belirtilerin fark edilmesi halinde hekime başvurması gerektiğini vurguladı.
Op. Dr. Önder Taşkın, yukarıdaki açıklamalarına ek olarak, bebeklerde ve çocuklarda bu hastalığın, omurganın anormal bir biçimde yana eğildiği veya döndüğü bir durum olduğunu ve hastalığın hafif ile şiddetli arasında değişebileceğini söyledi.
Hastalığı hafif seyreden bireylerin sadece doktorları tarafından düzenli olarak görülmesinin gerekebileceğini belirten Op. Dr. Önder Taşkın, bu hastalığın belirtileri arasında omuzların farklı yükseklikte olması, belirgin bir kaburga çıkıntısı veya sırtta belirgin bir eğriliğin yer alabileceğini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.